26.7.2018 23:57:30
medcezir saatinde gül kokuyor odalar
mor salkımlı sokaklarda çocuk gülüşlerinde salkım saçak bahar
güz geldi ana kucağıma
yeryüzüne yeryüzü barışı gelmeden önce anneciğim
beyaz bisikletim patikada devrik
yusufçuk kuşları çığlık çığlığa
sabah yıldızı yaşama sevincini serçelerle bölüşüyor artık
susulamayan acılar var içimde
sen doğu masallarında yusufçuk kuşlarının sesindesin hala anneciğim
medcezir saatinde gemimin yelkenlerinde yelkovan kuşları
ipek ellerinde inceden inceye yağan yağmurlar
ilk kitabımızda sevinç dizeleri
morsalkımlı kadınların yazgısı değişmiyor anneciğim
yelesini sahra kumları gibi savuruyor hayat
sabah yıldızı uzun yolculuktan yorgun argın
sevdim seni doğu masallarında kanadı kırık kuşlar gibi
yusufçuk kuşlarının sesinde anneciğim
medcezir saatinde çekim gücü vardır kelimelerin
ah benim imge ve uyak düzeni olmayan şiirim anneciğim
güz geldi son kuşlar ötüşürken taraçalara
öyle beklenmeden, nedensiz, kendiliğinden
gökkuşağının altından geçmeyi bekleyen çocuğum hala
susulamayan acılar içimde
kuşlar ve çiçekler sevgiyle büyüdüler senin masallarında anneciğim
güneşi kutsal sayıp selamladı bıraktığın kederler
yansıması olmayan aynalara hangi çığlığımı yansıtsam
güz geldi son kuşlar ötüşürken taraçalara
bir derviş sufi hüzünle yokladı yalnızlığımı
gel artık yeniden bir doğuş için anneciğim
susulamayan acılar içimde
Ömriye KARATAŞ
26.07.2018