Seninle bir Salı sabahı kumsalı dolaşmalıyız
Dolup taşmalıyız
Her kum tanesine
Çakıl taşına…

Güneşin yüzünü yıkamalıyız
Biraz deniz suyu,
Birkaç gülüşle
Ve ısıtmalıyız nefesimizle…

Ayaklarımız suyu öpmeli sonra
Su, halhal misali sarılmalı bileklerimize
Sonra umudu iple bağlamalıyız düşlerimize,
Dileklerimize
Ve düşlerimizi martı kanatlarına…

Denizin yüzünde gezinmeliyiz
Gözbebeklerimizle
Uzun uzun
Tane tane…
Uzanmalıyız sonra çakıl taşlarına
Yüzümüz göğe dönük
Göğün kuşağını çözmeliyiz ellerimizle
Ağzımızda birkaç şiir gezinmeli
Ağzımız şiir kokmalı…

Ve sonra akşam olmalı usul usul
Sessiz sessiz…
Bir hüzün ruhumuza koşup gelmeli sonra
Tatlı, körpe bir hüzün
Şehrin bütün ışıkları sönmeli
Ay donakalmalı
Yıldızlar olmalı tek ışıl ışıl
Bir yalnızlık senfonisi aramızda çırılçıplak
Sere serpe yatmalı…
Bir şarkı kalbimizin en bakir toprağından öpmeli
Ve sonra sarılıp uyumalıyız
Yakamozun koynunda
Ellerim saçlarında
Boynunda…

S.U.

Serkan Uçar

22.05.2018/Salı