16.5.2018 16:19:35
[ italik ]
sen neden ölü bir fareyi okşuyorsun lennie
biraz bana ver
belki bir ölüyüm ben
veya bir gezginim
bazı evlerin kapıları yoktur
uzun koridorları olabilir
upuzun ayakları vardır bazı cambazların
fısıltılı rüzgarın ve nehir ağzı hayalleri vardır
bol deliliğin
belki de tavşan anatomilerini çoğaltmak
hayatı açığa çıkarma isteği
güneşin yalanı çok
sürecin gizleri ve doğanın açmazı
sen cebindeki ölüyü yine de bana ver lennie
yalnızlık güzel bir düğüm
gelip masaya oturan o yerin tanımsızlığı
çürüme molası ve salinas sazlıklarının göğe değişi gibi
ölüler de okşanır ölü parmaklarda
bir altın havası
fare zehiri
ters köşeli luger tabancaları
geç şu hikayeleri lennie
körlerin gözbebekleri bir koleksiyonda durup bakarlar
şu köprüyü tut ki kırılmayalım
şu köprüyü tut geç kalan her kuş geçebilmeli
şu köprüyü tut ki
gölgenin kalın derilerinde
ve kapkara pazarlarında rakkase ederken hiç isimliler
bir cins yılan olur dipteki dalga
hiledir ışık ve karanlık
kış gelmesin
[ /italik ]