3.4.2018 13:15:55
Ne gündü ama...
Bacak arasına sıkıştırılmış ellerin içinde saklı sonuç zarfı
Zarfın kıyısından sızan bir sürü çalkantı.
Tepki koyma zamanı...
Muhatabı?..
Retorik gölgeler fısıldıyor kulağıma;
Yaparsın...
Nah yaparım...
Bir latin quartet eşlik ediyor uğuluna beynimin.
Erilme ereğini güden bir kaç çığlık
Atıldı fezaya an evvel,
Tesbih böceği sesi kısığında
Hiçten çok, çoktan çok eksik...
Tepemde bir ama müsteşar hayat bakanlığından.
Didaktik nutuklar,
Dibi gözükürmüş gibi duran girdaplardan kurgu
egoist senaryolar...
Müsteşar geveze,
Seslenişi sövüntülü deflere talip...
Çok mu dağınık bu iş için etraf?
Daha az sandalye olmalıydı bence tekmelik.
İyelik sıfatlarıyla seslenilen imgelerin üstünde
kalın bir çığı...
Çığının örgüsü heryerinden delik...
Mevlanadan kıssalar yüzüyor us havuzumda
kırmızı balıklar gibi.
Balıklar da ama
Müsteşar gibi.
Hal tam delirmelik...
Ne tepkisi,neye tepki?
Nasıl hönkürmeli?...
Josephine kadar aşağılık olmamalıydı ünü belki bu evrilmenin
Ya da sevimsiz alışılmışlıklarla tarif edilmemeliydi.
Teneşire yaklaştırır mı zarfın tutkalı?...
Zarfı ama müsteşar mı açmalı?
Bimeliyım artık.
Gelemiyor ki zamanı...
Kasıldı bacaklar sıkıştırmaktan elleri
Eller zarfın efsununa sindi.
Yazan yazıldı, hiçbirşey silinmedi.
Hisseler geldi, hisler gitti.
Gün bitti...
2 Nisan 2018
USLUZEN