Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar

Web Zaman Damgası



"BİLDİĞİN GİBİYİM" isimli şiir 10.3.2018 17:11:16 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

BİLDİĞİN GİBİYİM
10.3.2018 17:11:16

Ömür silik titrinde
Yakamoz acıların da sitemi dilimde.
Dünden öncesini
Ellerimle boğduğum
Aslında günümü kundakladığı her hale
Belki’leri maruzat belleyip
Didiklediğim küllerinde onca
Yetim ve aksan lehçe
Göbek bağımı kesemedim bir türlü hayatla
Yüksündüğüm yine illet şifresi
Gizemin.
Ha geldi ha gelecek, derken bile
Aslında neyi ya da kimi beklediğimi bilmezken.

Ölü bir notayım aslında
Lal sözlüklerin g(b)am telinde
Sonra da içimi burkan bir yürek sesinde
Buluştuğuma dair bin bir kinaye
Ama dedim ya:
Ne gelen var ne de…
Giden hepten gittiği ile kalan.
Bir ön söz hazırlasam da
Kazısam alnıma
Ya da ölmeden girdiğim mezarın taşına
Mimleseler ön yargılarını
Demlendikçe hazan
Ne geçit veriyor
Ne de duraksadığım
Bilmem kaçıncı sapakta
Bir kör kuyuya düşme ihtimalimi
Bile görmezden gelirken Tanrı.

Haydi, tut ellerimi
Ya da bırak ölümüne saklı kalayım
Şunca şiirden dahi
Bir çıkış yolu bulamadığım dehlizde
Kan kırmızısı gözlerim
Kandan bozma asil hazanın
Sarı yapraklarında
Bile irkildiğim
O sarının tonu
Belli ki beti benzi atmış
Yüreğin de zaten kibre bulanmış
Kimden göreceğim ki hayır, diyenlerin de
Yalancısıyım hanidir.
Bir ağzı süt kokan kalemim
Bir de ucunu kırdıkça
Hala içime saplanan okların
Vurduğu noktayım
Yine kör şafağın
Atmışken şafağı
Deli haznemde
Uyuduğum gerçeği ile
Gözlerimi açtım
Bir Mart sabahı.
İsyanım sadece kendime Tanrım,
Yaftalanan mizacımın aksanı da belli
Gördüğün gibi göründüğüme delalet
Her yazdığım
Ölü ve nankör hece
Ne de olsa beyitlere serdim içimi.

İçim çıktıkça dışıma
Lal bildiğim ömrü hibe ettim
Ölü çocuklarıma.
Onlar da sessiz benim gibi:
Ne doğdum ne doğurdum,
Ne de sevilmeyi bildim
Sevdikçe küredim
İçimdeki nakaratı
Sevdikçe hüznümü katladım
Yine kışı soğuk bellediğim
Ama yazın dahi üşümeyi becerdim kendimce.
Bir satır daha ekliyorum işte
Ve bir şiir daha
Ve yeni bir hikâye saklı dimağımda
Ha patladı ha patlayack yerküre
Belli ki evren de dolduruşuna geldi
Mevsimin
Mevsim bile unutmuşken kimliğini
Varsın ben de unutayım kendimi
Ve ansızın serildiğim şu boşluğu
Mimlemeden ahvalim
Dirileyim az sonra
Hem ölmeyi de ben diledim
Ne de olsa gözü pek bir yüreğim.

İşi gücü sevmek ve hasret
Hazanda kaldıkça
Sivrildiğim bir sözcüğüm
Aslında içinden akan
İçin için kanayan
Suretimde aşk ve gizem,
Yankısında ömrün hep sessizlik.
Bildiğin gibiyim Tanrım:
Hala dünde yaşayan o çocuk.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL