17.5.2019 16:07:38
dün gece
ormanını yitirmiş şehirli bir sincap gibi sokağından geçtim
sen uyuyordun
yıldızlar uyanıktı
saatlerce ışığı sönmüş pencerene baktım
uykusuzdum
umutsuzdum
doğduğu nehre ölmeye gelen balıklar gibi senin sularında yüzdüm
önce, eskisi gibi pencereden bak istedim
sonra, beni görürsen diye korktum
dün gece
yaralı bir hayvan gibi sokağından geçtim
sanki kendi cenazesine gelen cesettim
işgüzar bekçi köpekleri uzaktan havladı
besmele çeker gibi üç defa adını zikrettim
yıldızların kulakları çınladı
biliyorum, bakır çalığı küf şimdi
o gümişi akşam vakitleri
anayasal bir suç, affedilmez bir hata
anıların tozlu örtüsünü açmak
ben yinede serseri adımlarla sokağından geçtim
bir gemi ambarında saklanan kaçak yolcu gibi
biraz tedirgin,
biraz ürkektim
dün gece
içimdeki vampiri bileklerimle suladım
üstelik kafam güzeldi
söylemesi ayıp
birazda ağladım
kağıttan bir kayığı, usulca dereye bırakır gibi
birinin kulağına gizli bir şeyi fısıldar gibi
karanlığa aşkım… diye fısıldadım
ay dede duydu
sen duymadın