[ italik ][ikiyanayasla]

kapı zili
kuş sesli..
polis geldi dedi kadın
demek duyuldu tüm mahalleye feryadın


kaşları
tüfek gibi çatılı
"aile içi" dedi adam
polis'in sesi üniformalı
"şiddet önleme ve izleme merkezi" dedi

öyle eskisi gibi götürmezler herkesi..


işsizlik
ekonomik krız
dar boğaz, kemer sık hadi çık duvar
uzaklaştırması var, para cezası var
velhasıl bu işin sonunda dedi polis
mahkeme de kendi eşinle işin var..

ki en önemlisi çocuklar var...


sustu adam ve iç sesi
hani nerede özel hayatın korunması
iki polisin arasında zordu durması


bu aşk mahkemesi bülbülün kafesi
kursağın da kaldı karganın hevesi
magal yürekte kalmadı hiç sevesi
mahkeme başkanını sesi
....... derken tarafların dinlenmesi



bu ikinci celse
mezardan dedem gelse
nışanlı günlerimizin yoksul hatırasından


"anca düştüm tırmandığım erik ağacının dalından
şimdi kanıyor
hem de acıyor dizlerim"


ölümüdür sevdamızın bu karanlık duruşma
düşürdüğün pusuda yaralı yüreğimle vuruşma


"bu gün rüzgarlar yasta
uçurtmamın kuyruğunu kıstırdım dolaba
hasta"


her allahın günu ekmeğimi taştan
ve sevda ile tee en baştan
özleminle eve kavuşmak
saçımı süpürge ettim diyerek
seninkisi olmasın sakın savuşmak..


ve kadın
"elbet bu denizin başka bir kıyısı olmalı
ve kıyısında bana benzer bir akşam,
kanatmadan vuruyor dalga kumsala
sezdirmeden eksiliyor çakıl taşları..."