25.12.2017 11:24:08
Yılların emzirdiği çetin üç avcısı
Kurtulmak için sıkıntıdan
Gündüz saat ikide ayrıldılar köyden
Derin bir derenin içinden geçerken
Kayalıkların arasındaki çalılıklardan
Fırladı karnı süt beyaz iri bir tavşan
Daha davranmadan silahına avcı
Bir kaç saniyede devirdi koca tepeyi
Can'ını kurtarmaya çalışan tavşan
Aç susuz ikindiye kadar
Dolaşıp durdular avcılar
Dağda bayırda
Kan ter içinde kaldılar
Rastladılar şirin küçücük bir köye
Gördüler papatyalar içinde
Oturmuş bir yaşlı kadın
Yanında zamana direnen asası
Dediler avcılar birbirine
Baksana şu ihtiyarın keyfine
Yoktur bunun bir derdi her halde
Varıp oturdular ihtiyarın yanına
Selam kelamdan sonra
Adıyaman’ın sert tütününden
Sardı onlara birer sigara kadın
Dediler ihtiyara
Seninde var mıdır bir derdin
Uzun uzun baktı onlara kadın
Bak evladım dedi
Şu üç günlük dünyada
Var mı ki dertsiz baş
Bu soruyu soruyorsunuz bana
Şaşa kaldılar üç arkadaş
Merak etiler ihtiyarın derdini
Şu karşıki köye bak dedi ihtiyar
Sevdim bir zamanlar
O köyden bir delikanlıyı
Zindan etiler ikimize dünyayı
Kötü insanlar
Diri diri gömdüler
Kara toprağa aşkımızı
Düştü payımıza ayrılık acı gözyaşı
Şimdi karşı köyün köpeklerin sesi geldiğinde
Titrer yüreğim
Çözülür dizlerimin bağı
Yıkılır kalırım
İrfan GÖRGÜN