5.2.2018 20:25:17
Antolojim
Yorumlar
Paylaş
Tweetle
Paylaş
Yudumlarken bir yaz akşamı
Semaverden tavşan kanı çayımızı
Gaz lambasının titreyen ışığında
Sohbet giderek koyulaşmıştı
Sohbet bahaneydi oysa
Maksat aynı nefesi tatmaktı.
Kaçamak yapmış, tünemiştik bir köşeye
Bir kalp yapmıştım gayri ihtiyari
Kabuğunda ayırdığımız fasulyelerle
Çay masasının üstüne
Ortasında ismimin baş harfi,
Elim varmıyordu bir türlü taneleri dizmeye
Sense diğer harfi bekliyordun heyecanla
Yanakların al al olmuştu
Kilitlenmişti gözlerin son tanelere.
Tereddütle tek tek dizmiştim taneleri
Titreyen ellerinden alarak
Nefesimiz durmuştu son taneyi koyarken
‘’O ben miyim, ben miyim’’ demiştin heyecanla
Evet dercesine eğmiştim başımı sadece
Ama sen tam emin olmak istiyordun
‘Ben miyim o‘’ diye ısarla sormuştun
Dudaklarından çıkan sesle alevlenmişti
İki damla yaş, gözlerinden akarak
Ne olur suskunluğumu bağışla
O gün sensin diyememiştim.
Boyun eğmem gereken bir kaderdi bizi ayıran
Diyemezdim bir sözüm var, bir ömür beni bağlayan
Unutamadım beni bir ömür o iki damla gözyaşını
O sendin, diyemedim, yüreğimde bir uhde kaldı