Ben neden, niçin varım, oturmuşum boşuna
Eksiklerin şurasından, burasından yazayım
İşine gelmeyenin, gitmese de hoşuna
Asgarî ücretlinin, kirasından yazayım

Padişahım çok yaşa, diyenlerin sonu var
Doğan her bir yavrunun, fani denen canı var
Yalancı cennetlerin, bir de öbür yanı var
Köroğlu’nun Bolu’ya, narasından yazayım

Bir türlü deliğini, akan sular bulmadı
Şans denen talih kuşu, kapımızı çalmadı
Ona buna çatarken, İtibar da kalmadı
Darasız onurların, karasından yazayım

Ezberiniz bozuk da, aklınızda kalmazsa
Saçı başı dökülmüş, kof kafalar almazsa
Biz ne dersek diyelim, işlerine gelmezse
Hepsi değil; satırların, arasından yazayım.

Önceden de böyleydik, dişimizi sıkardık
Kadere baş eğerek, mavi boncuk takardık
Kazanırız diyerek, altı sıfır çıkardık
Atatürk’süz Lira’nın, turasından yazayım

Diyorsanız iftira, diz boyu yalanların
Kasalarda, helal var, aslı yok talanların
Ödenir mi kul hakkı, vebali alanların?
Allah için söyleyin, orasından yazayım

Tarihin baş aktörü, şu talihsiz milletin
Dediğim dedik diyen, taassupçu zilletin
Yakasından düşmeyen, bulaşıcı illetin
Bir türlü kapanmayan, yarasından yazayım.

Faiz yükü yuroyla, atlayamam doları
Durultalım diyorken, bulandırdık suları
İki büyük zinaya, kaptırmışız yuları
Odunundan, külünden, çırasından yazayım

Necati hesaplarım, dört işleme az gelir
Toplasam çıkarsam da, kıştan sonra yaz gelir
Her umudun arkasından, çürük gelir, yoz gelir
Kör topal düzenlerin, neresinden yazayım?

Necati OCAKCI
18.11.2017
ANTALYA