21.10.2017 17:58:35
[ italik ]
ağır ağır batıyordu güneş
ufka sinmiş bakışların
dört bir yan kıp kırmızıydı
nar dalları zeytin ağacı
göğsü sarı kiraz kuşları
susan suydu sarmaşıktı
defne kokusuydu
bir kelime bile etmeden
sen gittiğinden beri
büyük unutuluşlara sürgündü
her şey …
*
bir kırık aşk hikayesiydi
bir kaç ıssız söz
yaldızları dökülmüş
yanıp kül olmuş bir kağıt gibiydi
susturulmuş gecenin tam ortasında
benden sana
senden bana çağıldayan
*
yakıp yıktığın kentlere doğru
içimde kişneyip köpüren atlılar
doludizgin koşuyorlardı yalınayak
donan suya ,üşüyen göğe titreyen yıldızlara
bir ferman taşıyorlardı senden
gümüşten yelelerinde
akşama kilitlenmişti vakit
bir elma düşüyordu dalından
düşüyorduk…
sen ve ben
kasım boylarınca
*
rüzgar hoyratça esiyordu
bulutlara bakıp ahkam kesiyordu
hava-toprak-ateş-suydu
içlerinden inen huzme-i nurdu
hale gibiydin ufku saran
kızıllar boyu ötelere uzanan
bir akımdı geçen
bir kutsal enerjiydi
yedi göğünden sen fışkıran
*
viran bir yalnızlığa dönüşmüş
bir mevzi
bir nöbet yeri
en derinden sarsılıştı
en derinden titreyiş…
sonsuzca bir zafer
sonsuzca bir hezimetti…
bir savaş meydanıydı
sen ve de senden ötesiydi gece
redfer
[ /italik ]