Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar

Web Zaman Damgası



"ZOR ZANAAT İNSANLIK..." isimli şiir 12.10.2017 15:20:34 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

ZOR ZANAAT İNSANLIK...
12.10.2017 15:03:57

İhbar etmeliyim içimin ebabil kuşlarını,
Takındığım melankoliyi
Bir zarfa koyup postalamalıyım kendime:
Bihaber mevzuattan ikram etmeliyim âleme
Akıl tutulmalarımı.

Nefse şirret bir tokat,
Alı al moru mor bakışların cevherine
Nüktedan bir de gölge sunarken Tanrı,
Sileceklerini içimin fırtınalarının
Boca ederken fikir yürütmelerini,
Kelamı bol bir sofraya buyur etmeliyim dostlarımı.

Kim ise nifak sokan
Mecburen,
Donatmalıyım göç geçişlerimi:
İzzeti ikram madem muhabbeti bol bir gönül,
Tarifsiz sancılarla evrildikçe benlik
Bir de sükûtu geçirgen bir cümleyi de sırdaş belleyip.

Zor zanaat insanlık,
Kılık kıyafet ne mecburiyet ne de tasavvur
Yine iklimlerin çatısında kanıksanası bir mağduriyet
Mademki sıfatların özründe kabul görmüşlüğüm
Sadece Hakkın nezdinde
En ulvi metanet yine
Gölgeler vururken aklımın merdanesinde.

Deli fişek bir tahakküm,
Yoldan çıkanlara rağbet olsaydı
Devran daim eder miydi rahmetini?
Demek bile bir kinaye
Yine insan pazarında yol yordam bilmenin erdemi
Bir de yürek rükû ederken
Aşkın da mabedi
En iç burkan o nazenin surede
Dokunaklı bir terane,
Soldan sağa çıkarken yüreğin bir bir kefareti.

Adsız kaldırımlar yürürken içimin kasvetinde,
Gönül koyduğum kayıtsız bir imge kadar
Serkeşim.

Sefil mabedimin kirli duvarlarında,
El-aman diyen o Roman kadının sızısıyım sair hecede
Uyutulduğum gün gibi aşikâr.

Aklın ipek yorganında
Bir ölü tadında şu sefil şiir,
Kelamım bol olsa ne çare
Ya derdime meram eylerken ayak sesini sessizliğin,
Bir de boca ettiğim nice kifayetsiz kip,
Şiddeti meftun depremlerin
Bilmem kaç ölçeğinde
Defolu yalnızlığımın da bam teli
Henüz basmadığım o notanın
En yorgun demi yine yalnızlığın, suretimde saklı.

Dünsüz bir yalan olmaksa
Ne ala!
Hele ki sirayet eden bilinmeze sığınıp da
Varsın olmasın gerisi adını koymadığım
Üstelik külfeti ağırca,
Zaman aşımına uğramadığım bir çağa yakalansaydım
Demek kadar basiretsiz bir kelam
Yine gölgenin ferinde takılı aczi yetin en kırık notası.

Olmak kadar gereksiz varlığımın da solgun farında
Görme özürlü kim ise
Gelsin benden avuç avuç
Savrulsam da bucak bucak,
Meramı yitik bir mealden ne farkım varsa
Seher yeli kıvamında
Söylemlerin nazarında
En aşüfte şiir kadar kayıpların haznesine
Sunduğum bir ışıkta kısık gözlerimin de.

En ucube tanığı işte
Makamı yoksunluk,
İfşa ettiği boydan boya kayıp bir eksen
Dolduruşa gelmek kadar nefaset arz eden
İkbalinde takılı en yanık kelam
Yine nazenin Tanrıçalar kaçmışken
Tarihin tozlu sayfalarından.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL