Gün inince sulara inceden hüzün başlar
Bulutların hicreti dipnot olur zamana
Bu demde havalanır çayıma konan kuşlar
Yeni bir ad aranır takvimlerde hazana
Hazan som hüzün rengi toprağın bağrı yanık
Rüya iklimlerine giden ırmak uyanık


Kuşların kanadında akşamın bühtanı yük
Turna teleklerinde kaç hasretin izi var
Dudağım söze teşne sükûtum sözden büyük
Sözcüklerin vatanı uzaktan uzak diyar
Hazan som hüzün rengi toprağın bağrı yanık
Rüya iklimlerine giden ırmak uyanık


Gül incinir sözümden o yüzden temkinli dil
Çayın albenisini Leyla kıskanır durur
Yıldızlar göz kırpışır gökyüzü kandil kandil
Gece iner sulara Leyla saçın savurur
Hazan som hüzün rengi toprağın bağrı yanık
Rüya iklimlerine giden ırmak uyanık


Kelimeler ki kılıç kınında uyuyan sır
Kalem sözü kuşanır kâğıt bağrını açar
Söz kâğıda düşünce ifşaya şahit asır
Çayıma konan kuşlar guruba hüzün saçar
Hazan som hüzün rengi toprağın bağrı yanık
Rüya iklimlerine giden ırmak uyanık
Alanya, 27/09/2017 İbrahim Kilik