parlayınca gözlerim
ve yüreğimde bir kuşun tadını alıyorsa gözlerin
içimdeki şair sevdanın dilinde
parmaklarıma dokunan
iç yangını.






bozbulanık hayaller/masallar
tayın dişinde bile olsa cezbetmez beni
yaşlı dalgınlığım dağ başlarına
sesimim çıldırtan gölgedir
kuşku yok.
ki,
düşlerimi ödünç vermiyorum
bakışlarım denizle gök arasında
-gidemezsin-





gittikçe
azalmayan dallardan
yüzümü istiyorum
Elma kokularını
yarısı kesik inceden
sana özenen/sevmelerim
dilimin altında.






ipe çekilmiş güneşler
güçlü susmalarda
bir kişiden fazla olmayışım var
sabahlarım kabından taşacak
güz/kış/ilkbahar
-gidemezsin-




söz`ün üstüne taşınan ev
yıldızlar kadar büyülü bir ülkedir şimdi
kargaşadan/kıyılardan/kayalardan uzak
geceme duranı sen kal say karanlık
sonra da git ışığımın sancısından
elimde her şey/
herşeyim ki
bana
yeter.





geçen uyumadığım bir geceden düştüm
koridorlarda aradım izini/izim gibi
o kadar beyazdı ki duvarlar
kaç tane ölüm doğurdum
aynalara.

omuzlarım hafifledi diyorum
mutluluğumun altındaki kötüler
dışarıda.


-gidemezsin-