29.9.2017 11:29:28
Benim girişlerim hep uzaklaraydi
Lakin budala gonlum hep yaramazlık yapardi
Oyuncağı elinden çalınmış çocuk gibi
Hatırladıkca durmadan goz yasi doker ya
O korkuya kime sığınır
Kime gidenin ardı peşinde koşar .
Kimsen olmasada
elinde tutup umut veren olmaz ya
Yürek aklı devrip dünya niye böyle der ya
Ölümü isteyip sıtmaya yakalatir ya
Ölmeyi beceremeyen
Göğsü kafesindeki boşlukta yaşar.
Yaşamak huzurla nefes almak değil mi ?
Ya tutsak yüreği düğümle bağlayan gelecek
Kurtulmak ölüm sehpasındaki sandalyede
Bir mucize gerçekleşmesini bekleyeceksin Uzun sürer içindeki değersiz sevgiyi bilmek
Yok yere
Ölenler nasıl kavuşur yüreğinde bilirmisin?
Bitmeyen sevgiyi sonsuzluğa iterek
Sonu olmayan bir gökyüzü altında seyrederek
Salıncaklar kuracak 2 kişilik ama hepyek
Sorular düşer aklın çukurunda bilmeyeerek
Çıkmaya çalıştıkça derine gömülerek
Böl sevgi hurmetine gemiler devirerek
Okyanusta çiğ damlaları gibi cisiliyrek
kaptanı olduğu gemi batarken kefeni giyerek
Sokağında davullar çalarken mutlu olmasını dilerek
Sonunda hüzün sizde bilebilirmişim diyerek
Mutluymuşuz gibi görünerek
Aşk bahane ederek sevgiyi yok ederek
Gülleri dalından guzelken şüpheyle bakarak
Ama yanlışları yaparken istemeyerek
Mutlugu olmayı düşünen
Yalan rüzgarın yalancı yüzük diyerek
Hatırladıkca dünyalarında kendilerini kusursuz
Görerek
Azizim burak yalan duymayi sen sevgiliyi gördükçe
Aklın başına geldiğinde benim aklım almıyor.
Hatalar beni sana cerken yalanlar itiyor
Uzak masalların sonu vardır ama pişmanlık
Karşılıksız seven ama
sevilmeyen masum çocuğu var
yağındaki şımartilmamis tokatin izi kalır ya
Masumca yalanlar ama içinde koparılan aşklar var ya
Sevdalar var ya
Suskun mahcup ama sevgiye ac insanlar ya
Sevgi sınırında yaşadığını sanan nahoş sözler
Hatırladıkca dünyalarında kendilerini kusursuz
Gören varya
Ateş düştüğü yeri yakar ya
Ecel telleri döktüğümüz bu fani dünyada
Kusursuzca yanmak düşer payımıza