Bir martı kanadında kırk hüzündür İstanbul
Yedi düş rengi ile dalar Boğaz uykuya
Günün kızıllığında biten gündür İstanbul
Her akşam ayrı şarkı bestesi iner suya
Ne efsunkâr ikili martı ile İstanbul
İstanbul’a âşıktır dünyaya gelen her kul


Her semti ayrı mana her sokağı gizemli
İstanbul adı ile iz bırakmış tarihte
Efsaneler içinde her hâliyle kıdemli
Uykusuz gecedir o şairde müverrihte
Ne efsunkâr ikili martı ile İstanbul
İstanbul’a âşıktır dünyaya gelen her kul


Kızkulesi dört mevsim İstanbul’un büyüsü
Zarafetin öyküsü süzülür bakışından
Yedi tepe yedi renk bu efsanenin süsü
Bin bir bahar derilir İstanbul’un kışından
Ne efsunkâr ikili martı ile İstanbul
İstanbul’a âşıktır dünyaya gelen her kul



Minareler incecik elifi hatırlatır
Ezan sesleri iler yunur yıkanır sine
Şadırvanlarda sular cennete dair satır
İstanbul her hâliyle insanlığa define
Ne efsunkâr ikili martı ile İstanbul
İstanbul’a âşıktır dünyaya gelen her kul



Hilkatin incileri martı ve güvercinler
Neva bir şarkı olur erguvan günaydını
Yaşamaya bağlıdır burada inler cinler
İstanbul efsanesi Leyla’nın göz aydını
Ne efsunkâr ikili martı ile İstanbul
İstanbul’a âşıktır dünyaya gelen her kul



İstanbul şiir olur sığar mı divanlara
Nedim ile Yahya’dan emsalsiz övgü alır
Nakşedilir sevdası yaşanılan anlara
İstanbul’dan atiye binler anı kalır
Ne efsunkâr ikili martı ile İstanbul
İstanbul’a âşıktır dünyaya gelen her kul
27,08,2017 İbrahim KİLİK