17.7.2017 10:57:29
Hep yalanla geçen, upuzun yıllar!
Yatsı okunalı, seneler oldu…
Nerde uyandıran topuzun, yıllar?
Bir bak şu maziye, gör neler oldu…
Önce bir, “açılım” yalanı çıktı!
O ise, boğaza batan kılçıktı…
Öyle açıldık ki, sonu balçıktı;
Yıkılan hep masum haneler oldu…
Açılım bitince, “sürece” geçtik!
İmralı’ya giden, sürreci seçtik!
Akillerimizle hep yedik, içtik;
Sokulan bir yığın, fitneler oldu…
Hendekler açtırdık, mayın döşettik!
Ne dur dedik ne bir, el ateş ettik!
Askerimi orda, hükmen tuş ettik;
Sevinen hep hain, ibneler oldu…
Peygamber ocağı derken orduya!
Meğer ordum gitmiş hem kimvurduya!
Kana buladılar, canım yurdu ya;
Ezilen gör nice, sineler oldu…
Sanki Suriye’nin, hamisi bizdik!
Tankları, topları, serhadda dizdik!
Şam’ı alacaktık, sonra yan çizdik;
Bilen, bilmeyen hep, iğneler oldu…
Rus’a hava attık, jetini vurduk!
Sonra Ankara’dan tehdit savurduk!
Bir de özür, mözür, el pençe durduk!
Arkamızdan gülen, zenneler oldu…
İlk önce FETÖ ye sarıldı bunlar!
Can ciğerken birden, darıldı bunlar!
Koltuk tek olunca, yarıldı bunlar!
Kırılan ne de çok, çeneler oldu…
Bir gece köprüde kıyamet koptu!
Kan aktı, sıkılan tüfekti, toptu!
Paylaşılamayan, şu mel'un BOP tu!
Üzülen babalar, anneler oldu…
Oysa ki, beraber yürütmüşlerdi!
Bu yolda çok dirsek çürütmüşlerdi!
Üfleyip ne postlar sürütmüşlerdi;
Ülkem, ne oyunlar sahneler oldu!!
Karaman-2017/07
Halil Şakir Taşçıoğlu
TDK:
sürre: Osmanlı padişahlarının her yıl Hicaz'a gönderdikleri para ve armağanlar.
