bir eski zindan gibi içim
dar kapılarını kırıp
gizli fikirler deşifre ediyorum
karanlık bir hayalın sokaklarına damla damla düşen
ruhuma sinmiş isyan krizlerinden

*

sükut üflüyorum gökyüzüne
adım adım yürüyorum karanlık köşelerden
koridorlar sayıyor sonrası attığım adımları
kaç kez azat ettiğim
hüzün renginde çoban yıldızına
of ki ne of
vah ki ne vah
sığ suların gelgitlerinde maviyle dolup taşıyor içim
zamanın pervazlarında dem alıyor yalnızlığım

*

zerreden…bütüne
yüreğe dokunan her parça
kendi içinde doğal bir isyan kasırgası
sessizliğin üzerindeki tozu silkeliyor
yağmur damlalarınca dökülüyor derin uykulara
bir işaretle yarılmış gök

*

kanıyor ayaklarım…
kim bilir kaç kez önünden geçiyorum leyla kapısının
uzun bir kuyu ki kıvrım kıvrım uzanıyor meçhule doğru
aranıyor son yolun son yolcusu
biri beni alnımdan öpüp sonsuz yolculuğa çağırıyor

*

arzulardan soyunuyor vuslat
sevdalar ölü kadınlar gibi
gecenin kör bir vakti henüz uyumadığım bir saat
isyanların en beterindeyim
tıpkı ülkem gibi korkularla kuşatılmış

*

her nefes alışımda burnuma toprak kokusu geliyor
lal uykularım bölünüyor
zihnimin en ücra köşesinde onca insan
içinde bir ben garip
hasret yangını ciğerlerim
müthiş buhranlar barındırıyor ruhum
gizli sancılar saklı menzilinde
hiç sönmeyen bir ateş gibi

*

çok eski bir masalın örnekleri teşhir ediliyor sanki
heyecan dalgalarına gark olmuş
bir nehrin önünde koskoca bir umman gibi
güneş ateşten bir harman yeri
sanki çöl toprağında her zerrem

*

zihnimin alt kısmından akıp gidiyor
kısa süreli bellekte beynimin algıladığı her şey
çarpıp geçen bir yoğun hayal bombardımanı
görünmeyen bir tarafta ruhum
temmuz sıcağında sokakta sabahlıyorum

*

tutkular muhasebesiz
sembolize baharlar yaşıyorum
zapt ediliyor ruhumun bütün sokakları
tıpkı şekillerin cisimlerle irtibatı gibi
arınma mevsimindeyim

*

dalgalanıyor gölgeler uçuşuyor dumanlar
lambadan çıkan ışık gibi dağılıp gidiyor
uzanıp gidiyor renk renk
birbirine bakan iç içe aynalar gibi
siyah bir tül gibi usulca uzanıp gidiyor gece
tuhaf bir rüya gibi silinip gidiyorum…


kapılar kilitli…

Redfer