16.6.2017 14:23:25
Üzeri kurşun kalemle karalanmış beyaz bir sayfanın kendi mürekkebine yaptığı hicivle sevdim seni…
Bekledim birkaç asır, sonra bir mavi kapaklı kitap ve bir sigara
Ve bir de tanımadığım bir kadının duasında buldum kendimi
Dün gibiydi, çok iyi hatırlıyorum her şeyi..
Nasıl desem, hani çocuk hevesiyle aldığın oyuncak evde çalışmaz
Bir işe girersin, patron senden hoşlanmaz
Nasıl desem, hani bir kağıt parçası en fazla üzerinde yazılı kelimeler kadar anlam taşır
Nasıl desem, hani bir palyaço ağlamaktadır, sessiz bir köşe başında
Bir şair, bir şair kaybolmaktadır kelimeler arasında..
Dün gibiydi ve ben çok iyi hatırlıyorum her şeyi
Dantelli çorap üzerine kurulu hayaller kadar geçişler hızlıydı
Hani kavram kargaşası yaşarsın da, atasın gelir kendini
En yakınında duran gaz odasına
Öyle sevdim seni..
Bir yıldızın son nefesini
Yok oluşunu görkemli hale getirme arzusuyla.
Nasıl desem, arabesk bir şarkıyı bağıra çağıra söylemek gibi
Nasıl desem, bir ölünün cenaze namazında dökülen göz yaşı gibi
Üzerine küfür yazılmış kutsal kitap gibi sevdim seni
Adıma tanzim edilmiş din gibi
Hani her insanın cenneti farklıdır ya,
Tutunduğu daldan düşmek istemeyen yaprak gibi
Avuçlarından gitmesine müsaade etmeyen bebeğin elindeki çıngırak gibi
Her içtiğim kadehte ağlamak gibi
Ağaran saçlarıma giren kör ve puslu bir tarak gibi
Öyle sevdim seni...
Birden uyandım gecenin dördünde
Ve sadece birkaç saat yaşadı yaşamımda anlam yüklediğim tüm olgular
Bach bir yandan, Edison diğer yandan
Kör bir süngünün takıldığı tüfekte mihenk oldum
Bir kurşun nasıl ki keser havayı
Damlayan bir musluktan su, nasıl ki sabırla doldurur boş bir kovayı
Nasıl ki bir isyan bayrağı çekilir göndere, kazanılmış tatlı bir zafer akabinde
Nasıl ki bir intihar çok sıradan bir ölümü süsler
Nasıl ki bir aşk filminde sevişir aşıklar
Nasıl ki bir tanrıyı taklit eder bir müzisyen
Nasıl ki, bir çiğ damlası daha pek çok yolu olmasına rağmen
Sabırla, istikrarla, devrimle, yaşamla, ölümle, var olmakla, yok olmakla devam eder kaderine
Nasıl ki titreyen bir çift el, yazarken şiir pek çekingen
Nasıl ki ölümler yağarken kıran olup üstüne
Nasıl ki bir şarkıcı utanır geceden
Nasıl ki bir ana keser evladını sütten
Nasıl ki bir meclisten, buhran olup çıkarsın
Nasıl ki son bahar artık küsmüştür gök yüzüne
Nasıl ki ikinci yeniler aşık
Nasıl ki Tomris UYAR keyiften dört köşe
Nasıl ki artık gelmiştir kış
Ve nasıldır ki köstekli bir saat inatla vurur kendi cismine
nasıl ki yaşam öylesine kutsi ve yaşanılası
nasıl ki ölüm öylesine keder ve gam dolu
nasıl ki Müzeyyen SENAR titretmektedir hala teni
işte öyle derin sevdim seni..