19.6.2017 11:37:56
Dağınık gençliğimin
yeminlerini hatırlıyorum
yasamın mavi ucunda.
Gecenin düşler üşüten bir vaktinde,
tüm şehir uyurken,
gönlüm ateşinde
tutunmuşluğum yok halbuki
Bıraksam da gitse
külüne doğru dağın, ovanın, suyu
ağıt diyor dostum düşmanım
Vaktinde yeşermeyi unutmuş topraktanım
Gönlüm ateşi suya kırıyor külünü
Ağlamak düşüyor yakama,
Bir devinim asıyorum türküme,
Yalnızlık bu ya
neresinden tutsam acıyor yaram
Delikanlı bir şiir yazıp
yokluğuna hibe ettiğin zamana
Baş ucumdaki gözlerine
sızsam sessiz usulca
Sesine sarılıp bu yalnızlığı terk etsem
Uzaklarda bir yerde
hayal kurmak ne de güzel olurdu
Dilime düşse yağmur,
çatlağından ayrılığın türküler sızarken
Bitmez bir vuslatın tedirginliğini çiziyorum
ömürün bu esir rüzgarında
Göğsümde kırık çiçeklerin ayrılığı
ateşini sırtlamış
günahlarımın kırık çarkında
Kağıdın ve yalnızlığın bana ayırdığı dilsiz boşluğa
Keşkelere boğulmuş cümleleri yazıyorum...
A.ALKIS