9.5.2019 02:56:05
Yavaş bir solukta yoruldum
ve başlayan avuç içlerimden sızan kahır
ilkin senden başladı zemheri
senden dağıldı buğulu bulantısı acının
kalbime
duyduğum her sözcük bir düğüm bıraktı aklımda
Bıraktı alnımda
suratıma serptiğim bu bütün suları
kalbime indiren sesler
ve ısrarla yontulan ruhumdan sızan yamalı eller
bana değsin diye
Geçiyorum da kendimden
geçinemiyorum kendimle
kaç mevsim
Ömrümü törpüleyerek şuramda büyüyen acı
bende senin unutkanlığındır diye büyüttüm
bir orta yerinden sızlayan uykunun
bölünen soluk yanlarını örterek yorganlara
ve hep en dipteki sessizliği
tane tane sayıklayarak sakladım seni
sakladım da
sakatlayarak ömrümün hasat yerlerinden
üzgün üzgün öperek
kopardım adına
gül diye
şiir diye
Kendimden dalgın senden ağrılı döndüğüm
bir kırgın vakitte
hasarlı kaldığım ayna eşiklerinden hızla ayrıldı yüzüm
ayrıldı hüznüm
sayfalarda yarım sesleri biriktirip
uyumalıyım diye diye uzandığım bu boşluk
sana düştüğüm bu masal
aşkın hüzün yerlerinden sarkılan
ne varsa
yutkunarak,
ilkin bulandırıp kalbimi ayrılığa
alışkanlığını süreceğim bütün kelimelere
yalnızlığın
Dağarcıklarında boğulduğum bir ömrün mizanında
bağışlansın istiyorum artık
bu koynuma usulca bıraktığın mahçup surat
adına ve aşkına
umduğun ne varsa
aslına diliyorum artık
düş diye
şiir diye
..
Yiğithan Güney- Mahçup
Nisan-16