[ italik ]tüfenk icat olsa da
hançer yarasıyla ölmek başkadır başka
[ /italik ]

Nasıl yakışırsa bir martı denize
İşte öyle yakışır dık birbirimize
Ah…
Nasıl saklardım seni; kenarlara, kuytulara
Henüz kirlenmemiş bir deniz kıyısı idin sen

Bense;
Çok odalı metruk bir köşk tüm
Sadece bir misafiri bekleyen
Senden başka her gelene…
Kapıları kilitleyen

Bir şiire parmak uçlarınla dokunmaktı seni sevmek
Gökyüzüne güvercinler uçurmaktı
Bir uçuruma gözü kapalı koşup
Buğday ile başak gibi kucaklaşmak tı
Acele öpüşlerle yudumlarken tenini
Belki bir daha öpemem diye korkmak tı

Seni sevmek…
Çıplak ayak sahilde yürümekti
Geri dönüp bakınca, ayak izlerinin silindiğini görmekti
Dalgalara inat; bir kumluğa kocaman bir kalp çizip
İçine; “[ italik ]seni seviyorum[ /italik ]” diye yazmaktı

Kanatları ıslak bir kelebek gibi çırpınmak tı seni sevmek
Kara bulutlar gibi kararıp ta, yağmur olup yağamamaktı
Gök gürültüsü olup, gökyüzüne sığamamak tı

Kendi ellerinle kendini recm etmekti seni sevmek
Bir gemi gibi uzaklaşırken sen
Bütün limanları ateşe vermekti
Dört bir yanı ateş çevrili bir akrep; nasıl zehirlerse kendini
İşte öyle; Kendini zehirlemek ti

Seni sevmek; kabul olmayacak bir duaya amin demekti
Bir ekin başağı gibi kanlı orakla biçilmek ti
Zindanlarda ölümü beklemekti
Ocakta ateş gibi ağır ağır
Matarada su gibi damla damla
Tükenmek ti…

Seni sevmek…
Ateş ustalarına kafa tutup, cehennemin dibine yürümekti
Ateşe yaklaştıkça ölen; ateş böcekleri gibi
Senden kaçtıkça
Sana gelmekti