9
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1595
Okunma

Bu ne telâş böyle, ey deli gönül
Boş hayâl peşinde, koşar durursun
Ağarmış saçların, bükülmüş belin
Fani bir aşk için, yanar durursun
Yalan sevdalara, kanar durursun
Dertlenir sazını, çalar durursun
Yeşil iken gazel, olur kurursun
Nedir bu telaşın, dur deli gönül
Sen uslanmaz mısın, Allah aşkına
Laf anlamaz oldun, neden bu ara
Feri yok yüreğin, dönmüş şaşkına
Hak kapısına var, gir deli gönül
Deli gönül, koşa koşa yoruldun
Bazen dalgalandın, bazen duruldun
Dünya aşkı için, sefalara kuruldun
Bedbaht olma, hak kapıdan gir gönül
Sen Cennet’te, hamur idin yoğruldun
Hamur iken, insan oldun doğruldun
İnsan doğdun, bu dünya ya koyuldun
Secde eyle, hak kapından, gir gönül
Bir o yana bir bu yana savruldun
Bitti ömrün, musallada yunuldun
Mezar denen, bir zindana konuldun
Sarıldığın kefende, dur deli gönül
Kasım 2015
5.0
100% (10)