13
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
1277
Okunma

Ufacık huzurdu aradığım, gök kubbenin kızıllığında
Zifiri gecelerin içine soludum, nefessiz kaldıkça
Tutunduğum dalım yaptım, çaresizliği diz boyunca
Umduğum sadece huzurdu, verebileceği o anda
Sessizliğimin limanıydı sığındığım koskoca boşluk
Sanki irdeleyerek inceliyordu, haykırışımı duyunca
Karardı gökyüzü bulutların en ince noktasına kadar
Çok şey değildi istediğim, zerre olsa razıydım
Gözlerimin önüne, belirginleşip dökülüverseydi
Toplasaydım çakıl taşları gibi ayağımın altından
Sevindirseydi öksüz kalan terk edilmiş ruhumu
Hasret ateşinin korlarında kavrulurken yüreğim
Hırpalamasaydı artçı depremlerine dönüşüp
Yıkık dökük minval üzerinde bırakmasaydı
Bezgin kederlerin kucağında yapayalnız kalırken
Gün batımı bekleyen aciz kimsesizler durağında
Yorgun iççekişleri boğazımda düğümlendiği anda
Kurşun yarası gibi , yüreğin sancısı içe vururken
Keşke gözünün ucuyla bari bakıverseydi yüzüme
Nasıl feryat ettiğimi anlayıp da, hak veriverseydi
Huzura ulaşamayan minval farkımda bile değildi
Nesrin Önem Demir
12 02 2016
5.0
100% (21)