17
Yorum
62
Beğeni
0,0
Puan
1955
Okunma

dengesinden düştüm meylimin
her yer karanlıktı
bir kaplumbağa yürüyüşünün ahesteliğinde
ve koşuyordu peşimden tavşan gibi bir zaman
izledim duvarın soluk benzini
dökülmüşlüğünü sıvalarının
bulmuşluğumu kendimi bir duvarda
ve bölünmüşlüğümü
ve kaybolmuşluğumu...
utandı kadından içindeki çocuk
d’ar geldi zamanlar
z’amansızlığın inlemelerinde
yine mevsim hazan kışın göbeğinde
yine yaprak döküyor can sarımtrak
bembeyaz karlar üzerine
sen öptükçe beni ç’öl dudaklarımdan
devrim yaptı bir kadın içimin okyanuslarında
sonra yine aynı öpüşmelerde kurşuna dizildi sol yanım
okyanussuzdu artık g’öz makamım
üzerime devrilen putların altındaki ezilmişliğimde
şimdi tıka basa boşluk dolu bavulum
hangi boşluğu çıkarsam
omzumda asılı kalıyor vebal gibi
yok!
bu duvarlar
bu beyazlar
bu gömlekler benim değil
yok!
delirmedim ben!
bu sadece bir şizofreni!
öyle diyor aynalar
öyle diyor doktorlar
öyle diyor literatür
yok değilmişim ben deli!
benimkisi salt şizofreni!
01:20/5 Şubat