0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1027
Okunma
Odamda var olan sensizlik uyandırdı beni
Duvardaki guguklu saatim bile hep seni gösteriyor
Pencereyi açıyorum kulağımda sert adımlar
Kalbimde ise hâlâ hâlâ senin adın var
Karla karışık yağmur, karmakarışık ben
Sen gidince bir bilmeceydim çözülmeyi bekleyen
Sokağa çıkıyorum yürüyorum ağır ağır
Sokağın dili yoktu da şimdilerde oldu bana sağır
Hava serin üşümüş kaldırım taşı
Eksilmiyor sokağın ayyaşı, bulutun gözyaşı
Çatılarda sabahlamış yer yer ince kırağı
İnceden duyuluyor eskicinin çıngırağı
Kepengini erken açmış bugün yine mavi kuşlar
Yürüyorum yürüyorum bir türlü bitmiyor bu yokuşlar
Kafam o kadar yoğun ve kalabalık ki
Kimi düşünceler ayakta gidiyor dolmuş misali
Her yanımda hayal kırıklıkları ayaklarıma batıyor kimisi
Uğrar mı bilmem artık bir daha hayat iklimime senin gibisi
Geçen gün köşe başında seni gördüm sandım
Ağaçlar kaldırımlar hepsi aynı fikirde
Serap mıydı yoksa hayal miydi belkide bir düştü
Banada sadece sadece uyanmak düştü
Müstakil evler uzanmış bakınıyor saf saf
Ben seni yokluğunda arar oldum sahaf sahaf
An geliyor vapur oluyorum martılara soruyorum seni
Biz bilmiyoruz diyorlar ağız birliği mi yaptılar ki
Gözlerinin mavisini denize, kalbinin yesilliğini çimene
Gidipde gelmedin ya hani yoksa vardın mı ki yemene
Beraber söylediğimiz şarkılar bile geçmiyor boğazımdan
Yutkunuyorum, hıçkırıklarımın solosunu dinliyorum
Derken dolduruyor semayı ruhumdan bir sela
Ölen kim mi? Ölen sensin,Ölen benim veya biziz mesela