0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1028
Okunma

yırtık sayfalar,mürekkebi bitmiş kalem
son 5 dk için yanan mum, kırık çatıdan masama damlayan su
altı fokurdayan çaydanlık,kırık bir kaç parçası kalmış ayna
dünden kalma pilav,biten şişeler
ağzı izmarit dolan kültabla
dışarı atılmayı bekleyen dolu çöp
radyoda çalan yine aynı şarkı
sabah ezanını okumaya başlayan müezzin
bitirdiğinde ezanı şehre düşen sessizlik
yatagıma uzandığımda boş kalan sol taraf
paslanmış sandalye,kirden gözükmeyen saat
dışarda havlayan onlarca köpek
hafiften gülümsemeye başlayan güneş
ağarmış saçlarım,birbirine karışmış sakallarım
nereye koydugumu unuttugum gözlüğüm
bastonsuz zor adım atan ayaklarım
hafiften etkisini gösteren sonbahar
üzerimde ellerinle ördüğün kazak var
yüz altlarımdaki kırışıklıklar
sen gibi sarıldığım battaniye
uzun zamandır yok yataktan kalk diyen bir ses
bugün yaşlılığı kabul ettim,belki bugün aldığım son nefes...
5.0
100% (1)