2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1365
Okunma

Atkı misali boynumda kaldı rüzgârlar
Ve ikindide yağmurları beklerken
Mavi ilkbaharlar susuyor mayısın sıcaklığında
Hüzünlü bir akordeon çalıyordu Nisan;
Mayısın bulutlarına,
Hiç görmeden
Öylece sensiz…
Bense düşlerimi saklıyordum Sarayköy’ün suskunluğuna
Şimdi uçurtma olsaydım gözlerinde
Sonra bulutlarda uyurken
Gözlerinden yelken açardım yüreğine,
Kırık camlardan toplarken düşlerimi
Yine de sana biriktirirdim yırtık takvimleri,
Rüzgârlar eserken kızıl göklerden yüzüme
Hüzünlü bir akordeon çalıyordu Nisan…
Düşünüyorum...
Saçlarına yağan yağmurların üzerine açan gökkuşağına,
Kuşlar konardı
Renk renk gözlerime sarılırken,
Ve ben ilk kez sapanımın kırık olduğuna sevindim
Ve ben ilk kez kırgınlığıma diktim bir çiçek
Anladığım da;
Benim geçebileceğim yolda,
Senin aslında kırık bir köprü olduğunu gördüm
İşte o zaman öteki uçurumlardan geçtim,
Ve ben ilk kez güldüğümü hatırladım arkama bakmadan.
Hüzünlü bir akordeon çalıyordu Nisan,
Şimdi hoşça kal bile diyebilirdim sana
Son yaprağı düşerken,
bu aşkın içinden bağıra Bağıra…
Adın olmayacaktı o son şiirlerimdeki limanlarda,
Belki başka limanlarda da olmayacaktı
Kaybolacaktın…
(Kayboldun da…)
Seviniyorum...
Hüzünlü bir akordeon çalıyordu Nisan,
Ve hüzünlü bir akordeon duyuluyordu
Sarayköy’den…
19.12.1999/SARAY…
SAAT–17:33:38
B.BİRİCİK
5.0
100% (6)