7
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1151
Okunma

Elvedasız vedalar diledim...
Yitik fidanların ardından
Sonra boy verdi yaslı bahçelerde
Kan gülleri, yediverenler,kardelenler...
Biz ki ne çok yanmıştık
Her defasında doğup küllerimizden
Ayağa kalkmıştık...
Düşlerde dolanırdık deli divane
Püsküllü belaları kucaklardık hep
Arsız gülüşlerimizle
Meydan okurduk meydanlarda
Yazgısı bozuk dünyaya...
Ateşe adanmış adakları
Ant içtik
Mavi sularda boğmaya...
Kardeşçe bir dünya için
Bağırdık sesimiz kısılana değin...
Habil ile Kabil’den mirastı
Kardeşin kardeşine düşmanlığı
Tüm renkleri ile sarmalıydı
Bizi birbirimize göğün kuşağı...
Doğruluğuna şüphe yoktu o ilahi terazinin
Kefelerinde kefenlere büründük lakin
Kendini her şeye muktedir sandı insanoğlu
Asıl muktediri unuttu...
Ve etten bedenine taştan bir kalp yonttu...