BİN HATIRA-6
’’ŞEKER AHMAD’’ muzip güldürür yüzü
Güzel konuşurdu dinlenir sözü
O günlere götürmek mümkün mü sizi
Nice bin hatıra bıraktı gitti...

’’ENDAKISI HASAN’’ tatlı diliyle
Avcı idi vurur atar eliyle
Karşı karşıya evi cami yoluyla
Nice bin hatıra bıraktı gitti.

’’KELLELERİN MEMİŞ ’’ dikerdi elle
Kundura dükkânı kahveydi elle(yatla)
Halamın eşiydi bunu da belle
Nice bin hatıra bıraktı gitti.

’’MULLALARIN MUSA’’ hısımdı köktü
Manifaturası dükkânda çoktu
İhtiyarken bile satışa baktı
Nice bin hatıra bıraktı gitti.

’’ATAŞ MEMED’’ kesti daim saçımı
Sizlere söyleyim onun suçunu
Onca yıl görmedim bir kez üçünü
Nice bin hatıra bıraktı gitti.

’’GIMIŞLA, HÜDÜRLÜ’’ kenarda kalmaz
’’GARACA’’ desem de görmeyen bilmez
Yoksul yaşadılar yüzleri gülmez
Nice bin hatıra bıraktı gitti.

’’GÖK MEVLÜT, GÜK GÜK’’ de muhabbet demdi
’’BABBAVUK, BEDİRİ’’ analım şimdi
Sorsunlar köylümüz bunlarda kimdi
Nice bin hatıra bıraktı gitti.

’’MUSDUSDANIN ALI’’ akraba yakın
Unutmuşuz bizler ayıba bakın
Hısım gardaşı unutma sakın
Nice bin hatıra bıraktı gitti.

VELİ ÇAVUŞLAR’dan MUSTAFA vardı
Güzel adam idi hayatı zordu
Çalış didin hayli kendini yordu
Nice bin hatıra bıraktı gitti

DOKTORU GOŞURU değirmen paklar
Un olur üstleri yüzleri aklar
Kim bilir gönülde ne gizler saklar
Nice bin hatıra bırakıp gitti
Adnan SİVRİ/BOZKIR-İ ..12.2015