Kıskanır seven yürek
Elinde değildir
Şüphe girdimi içine
Kemirir durur lime lime
Kördüğüm olur düşünceler
Hangi ucu tutsa elinde kalır
Çözülmez düğümler…


İki ses çınlar kulaklarda
Biri diğerinin tezini çürütmek ister
Sabır zırhını sürersin önlerine
Güven kırbacı şaklar ortalık yerde
Kaçışırlar en kuytu yerlere
Sinerler bir köşeye…


Sabır zırhın delik deşiktir
Sızar sinsice içeriye
Güneşin ortasında şimşekleri çaktırır
Sağanak yağmur olur kelimeler
Yakar dudaklardan dökülürken
Yandığın kadar yansın istersin o an
Sen kül olmuşsundur
O da kül olmalıdır…


Üzülürsün üzdüğün için
Ağlarsın ağlattığın için
Hatta senin için daha çok yanar
Onun yandığından
Lakin inkâr edemezsin gözün gördüğünü
Açıklamalar tatmin eder gönlünü
Şüphe, sisler ülkesine göç eder
Kıskançlık yarı yolda can verir…


Ardından bir soru bomba gibi düşer ortaya
‘’Beni seviyor musun?’’
İşte o an çıldırırsın yeniden
Sevmeyen kıskanır mı?
Sevmese işi ne senle?
Sorsana önce kendine…


‘’Seni seviyorum.’’
Kalem, kâğıda yazar
Dudaklar oynar, dil söyler
Sen, sen ol inanma sakın yazana, söyleyene
Şüphe etme
Tavırla, davranışla, duruşla
Sevgiyi ispatlayıp, sergileyene…


28.12.2015______Seher_Yeli Seher Zerrin Ceviz Aktaş