5
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1470
Okunma

Okusan da her gün, hiç yılmadan yüzlerce-binlerce âyet;
Mânâsın’ bilip öğrenmeyince, yoktur bunda zerre dirâyet.
Abese sûresindeki uyarıyı anlamayan, rikkatten geridir;
Bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden beridir.
Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu kıs’astır;
Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu esastır.
Sahte kalabalıkların olacağına, kaliteli bir yalnızlığın olsun;
Rûhuna, Hudâ’nın rahmet katından, feyz üstüne feyz dolsun.
"İyilikten maraz doğar" diyen, kendi gölgesinden utansın;
Bu fikirde ayak direten, en’âm yüz-altmışa bir göz atsın.
Kur’an çarpmak için değil, toplamak için nüzûl olmuştur;
Bunu idrâk edemeyen nâ-çâr, yaprak açmadan solmuştur.
İzzeti arayan insan bilsin, kadîr adres fatır’ın on’unda;
Zilleti kovalayan görsün, onun da yeri Âyetin sonunda.
Hiç şüphesiz, mü’min kişi, kusûru kendi nefsinde bulur;
Sebe elli’deki âyet, ona mutlakâ hidâyet rehberi olur.
Doğru yol nedir, nerdedir diye merâk edip sorarsan;
Cevap isrâ’nın dokuzunda, tenezzül edip de bakarsan.
Yûnus’un yüzüncü âyetine bir baksana, Hakk-Teâla ne anlatır;
Rehberi Kitâb olmayanın beynini, Hannâs, pislik içinde bırakır.
İş bu fasıl Cebrâil vâsıtasıyla bildirilmiş, Hakk’ın Nâmesinde;
Her bir kişinin Ukbâ’da ne göreceği yazılı, kendi âyinesinde.
Verdiğin her sözün arkasında dur, geriye dönme zinhâr;
İsrâ otuz-dörtte; "Faturası ağır olur" diyor, Zât-ı Kahhâr.
Kimse kendi hevesi için, başkasının umûduyla oynamasın;
Üstünde gezindiğimiz şu toprağın, altı da var unutulmasın.
Oyun bitince, şâh olsun piyon olsun aynı kutuya koyulacak;
Hesap günüdür o gün, her bir kişi, iliğine kadar soyulacak.
Sakın aldanayım deme el-insan, fâni dünyânın şaşâsına;
Bir kulak ver hele, lokman otuz-üçteki âyetin mânâsına.
İnan sonu gelmez dünyâdaki zulmün, bak görünüyor açıkça;
Senin ve benim gibiler, Furkân’ın istediği müslüman olmadıkça.
5.0
100% (5)