0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1679
Okunma
düşer hep içime, gecenin hüz(ü)nü
deşer yüreğimden, hasret okları
gecelerim gizler, solan yüzümü
ıssız bu şehirin, dar sokakları...
yıldızlar kayarken, umudum yıkar
rüyalarımda sen, hasretin çöker
dinmez gözyaşlarım, çağlayıp akar
ıssız bu şehirin, har sokakları...
içimde sessizlik, sisli dağlarım
sensizliğe akar, durmaz çağlarım
viran olmuş sanki, gönül bağlarım
ıssız bu şehirin, zor sokakları...
gökyüzü karanlık, bulutlar yasta
yağarken yağmurlar, şu kalbim hasta
ellerim buz tutmuş, amansız kışta
ıssız bu şehirin, kar sokakları...
cehennem ateşi, sanki sol yanım
düşerken geceye, hüzünde tan’ım
seherin yelinde, savrulur canım
ıssız bu şehirin, kor sokakları...
düğümlenmiş dilim,gözlerim yorgun
gelmedi infazın, bitmedi sorgun
sen bana dargınsın, ben sana kırgın
ıssız bu şehirin, sır sokakları...
duymaz kaldırımlar, yürek sesimi
keser fırtınalar, firak sesimi
görmez! veriyorken, son nefesimi
ıssız bu şehirin, kör sokakları...
kimbilir vuslatım, gün olur gelir
geride tatlı bir, tebessüm kalır
yaralı yüreğim, muradı alır
ıssız bu şehirin, yâr sokakları...
duvarlar örülmüş, kale önümde
sevdan yüreğimde, dert her günümde
sevda türkülerim, yanar sinemde
ıssız bu şehirin, sur sokakları...
doğmuyor sabaha, sımsıcak güneş
buz tutmuş ellerim, kara kışımda
karanlık geceler, susma! sen konuş
ıssız bu şehirin, kir sokakları...
düşer(i)se yolun, yürek yoluma
girer(i)se kolun, bir gün koluma
akar aşk pınarım, senin soluna
ıssız bu şehirin, pür sokakları...
hasretin tütüyor, bak can hâlinden
büküldü şu boynum, senin elinden
dalında kuruyan, açan gülünden
ıssız bu şehirin, sar sokakları...
söğüdün dalları, eğmiş başını
leylâsı mecnuna, çatmış kaşını
denizinde yosun, tutmuş taşını
ıssız bu şehirin, vur sokakları...
Erdinç SERT
5.0
100% (4)