4
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1186
Okunma

%
Dalgalı o kur
Merkezinde girdap
Hem çeker hem vurur
Sahil şövalyeleri de hep kaya olur
Ay ışığında fenerler söne dursun
Sabah eceliyle geceler öle dursun
Parşömenden gemiler de kumsallara vura dursun
Kalem kâğıttan önce doğmuştur ya
Yazının icadı da taşta can bulmuştur
Sonra
Bulutlu bir gökyüzü düşün
Hatta düşün taşın yine düşün
Yanan dağların kızıl lavları fokur fokur
Düşen yağmurun saf hali cızır cızır
Ne yağmurlar söndürebilirken
Ne kar, ne deniz
Kazan kaynatan da odun olmayınca
Akla sır gerek dönüp de savrulmayan
Çiçekler açıp kuşları öten dünyaya
Yok öyle bir sır
Adımın ne karasında
Ne de suyunda
İnsan icadıdır
Doğum sancısı çeken kadın dudağında
Şimdi bulut çekile ay doğa
Gündüz makamını geceye bıraka nur yağa
Taş yerine kona gedik kapana
Taş toprak su değildir ya vatan
Üzerinde millet birlik olmayınca
İşte öyle bir şeydir
Suyu karasından ayrı
Ne bir, ne tam
Annesinin yokluğunda yarım
Bir o kadar da bütün
%
5.0
100% (25)