2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1262
Okunma

tebessümle karışık,
gönüllü suskunluk bu.
hazanı yok
meltemlere sarılan,
eşinip duruyor işte
bazen suskunluğum;
hışırtılı eteklerinde...
iki şehvetli dişiyle
aykırı düşlerim var
kavruluyorum aşka
düşkünlüğümden…
biri şiir tabii ki;
öteki yalnızca sen!
billahi söylemem
bir daha sevdiğimi,
bu kez,
çok beklersin çooook!
hem söylesem ne olacak ki?
hep aynı terane...
başıma geleceği de
bilirim ben!
edebiyat da parçalarım şimdi;
düzerim methiyeleri
damıtırım sözcükleri,
demler dururum sana ay ışığında.
sen de dersin ki;
içelim de güzelleşelim,
vay gülüm vaaay!
şimdi çal istersen;
çal
sen yalnızlığın sokağından
çal beni
can evimde ezgiler söyle…
istersen koy cebine
çocuklar gibi de şen ol
çıkar cebinden oyna benimle,
evir çevir gider sıkıntını…
hayalinle yapış yakama,
sar/s beni kendime geleyim.
bilmediğin bir kente götüreyim;
âşıklar kenti, gondol sefası;
la venezia san rialto,
bu bir düşsel resital
arya çalsın müzisyen;
şarap kadehleri elimizde,
boş ver şarabı bebeğim,
salayım sulara kadehi,
say ki seni içeyim…
diye söylemem.
bu kez
kendi kendime söyledim;
içimden!
hidayet dal/Can Sokağı Lambaları
5.0
100% (1)