akşamın bir vakti

kapatırsınız kapınızı

o hengame

o şehri cümbüşane

hala dalar kulaklarınızı

varmışsınızdır evinize

her kötü arkada kalır

her iyi de

meğer

dünya ne kadar da sessiz

birazdan ılımanlaşırsınız

birden değişir sanki renkler

kızıllıklar morarır

maviler pembeler oynaşır

malum yerlerde

kasveti defetmek istersiniz yanı başınızdan

renkler usulcak yerini almaktadır tablonuzda

ressamın gizemli fırçası

tutsak eder duygularınızı

sakinseniz şimdi

istanbul’un bir kıyısındasınızdır

hah hay

şu akşam üzerinin yaptığına bakın

sanki rumun kahvesindesinizdir

dönemeçten yukarı taş kaldırımlar

sedirleri bulutlara yakın

gerdanlığı mor salkımlar

büyükada’nın gümüş oynaşıları

gök güvercinler

martılar

bu şehrin nişanı

bu şehrin sahibi

yıldız çiçeği kadınlar

küpeştesinden köpük olur

düşlerime yağarlar

adalar

vapurlar

martılar ve kadınlar

hepsi deniz

hepsi yosun

hepsi sen

hep sana sevdam

hep hasretim kokarlar

Mayıs 2002 İstanbul