(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ali kardeşim tespitinde haklısın. Dergi konusunda bana da teklifte bulundular. Derginin bazı sayılarını da gönderdiler. Ben üye olacaktım ama unuttum gitti. O şahıs aynen sana takındığı tavrı bana da takındı. Gerekçe olarak da ülkücü gibi yaşamadığım gibi komik bir gerekçe sundu. Onun iki derdi var. Birincisi dergi, ikincisi de sayfasına gidilmesini ve şiirlerinin meht edilmesini istiyor. Bunu yapmayanlara da düşman kesiliyor. Aldırma :) Hani şiirleri de şiir olsa... Seni hırsızlıkla itham eden kişinin bir şiirini yazacağım. Ayrıca benim bir şiirimi... Demek ki insan esinlenebiliyormuş. Sana yapılan bu saldırı tamamen kişisel. Edeple ve edebiyatla da alakası yoktur. Sırf dergisine katılmaman ve sayfasına gidip ağdalı yorumlar yazmamanla ilgili... Takma kafana :)
Allah senden razı olsun Ahmet. Gönül isterdiki! Bu sana bana ve diğerlerine yapılan alçakca saldırı ve ithamlar karşısında aynı durumu yaşayan arkadaşlarda korkmadan çıkıp bir şeyler söylesin, lakin çoğu şair arkadaşlar bu mafyanın şerrinden korktukları için sesini çıkaramıyorlar.
Bu benim şiirim. http://www.edebiyatdefteri.com/siir/693025/hafife-alma.html
HAFİFE ALMA ! Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın Yalnız simli kuşak sarılır sanma Pusat da kuşanır belimiz bizim Eyüb sabrını da biliriz amma Kılıcı da kavrar elimiz bizim
Üstüne yürüse gürzünü alan Ne yeise kapıl ne de tasalan Milyona gerek yok, yeter kırk aslan Çin Seddi’ni yıkar selimiz bizim
Mazisi eşittir arzın yaşına Razıyım sofrada yavan aşına Kurban olurum ben kara kışına Altaylardan eser yelimiz bizim
Gelmişte geçmişte hem de bu gün de Hürriyet yazıyor mavi göğünde Türkçe vurur davul toyda düğünde Bizi biz yapandır dilimiz bizim
Başka Türkiye yok, başka bir vatan... Hem dört denizin var hem iki kıtan Her biri başka bir cana can katan Köyümüz ilçemiz ilimiz bizim
Dünyada bulunmaz başka bir eşi Hem ayı başkadır hem de güneşi Bir şeye benzemez Türk’ün ateşi Güneşten sıcaktır külümüz bizim
Eğilmez başımız alem eğilse Kabul değil ölüm asil değilse Gazilik karanfil, şehadet gülse Dört mevsim hazırdır gülümüz bizim
Yıldızı ayını sevdik seveli Olmuşuz uğrunda divane deli Toplayıp gelseler yedi düveli Dirisine yeter ölümüz bizim
Kurmuşuz şu vatanı köy, köy, kasaba ilçe Kahraman adı taşır onca ilimiz bizim Doğudan Batısına ana dilde öz lehçe Türküler Türk/ü söyler, Türkçe dilimiz bizim
Erzurum’un dadaşı, çizer sınır taşını İzmir’in efesi var eğmez asla başını Elazığ’ın gakkoşu kaldırırsa kaşını Ankara seymenine, deriz delimiz bizim
Çağ kapatıp çağ açan, Fatih sultan Mehmet han ‘’Allah zalimi sevmez” diyen Yavuz da iman Denizler de Barbaros, Kara da koca Sinan Yıkılmaz eserleri yapmış elimiz bizim
Sakarya, Çanakkale, yaşanır Dumlupınar Kışın Sarıkamış’ta dondu doksan bin çınar Sene-i devriye de yürekler birden yanar Tarihi hatırlatır esen yelimiz bizim
Secere ayrılamaz bir millettir soyumuz Tarihe kök salmışız şanla dolu boyumuz Mehteranla çoşarken başlar düğün toyumuz Halayında barın da çalan telimiz bizim
Acun da namı olan ordulardan biriyiz Türk’ü, Laz’ı Çerkez’i, biz vatanın eriyiz Bu aşk için ölürken öldü denmez diriyiz Düşmanın karşısında diktir belimiz bizim
Dört mevsim Anadolu, bölge bölge bir başka Dağı, bağı, ovası benzer sırçalı köşke Gözeler den çağlayan pınarlar gelir aşka Marmara,Uluabat, Manyas gölümüz bizim
Sermiş irşad postunu Hacı Ahmet Yesevi Hacı Bektaş dergahı Erenlere cem evi Yunus’u Mevlana’sı maddi değil manevi Hak yolunda yürüyen çoktur velimiz bizim
Bir dinin yolcusuyuz, budur işte farkımız Peygamber övgüsüne nail olmuş ırkımız Üçler, yediler derken uçar birden kırkımız Rehberdir yüce kuran tevhit yolumuz bizim
Siper oldu göğüsler vermez geçit düşmana Yedi düel saldırdı sokturmadı vatana Dua eksik olmasın şehit olup yatana Gazi Mustafa Kemal Ata ulumuz bizim
Doğmuş gökte tek yıldız bir daha sönmeyecek Uğruna can verenler geriye dönmeyecek Bu alem var oldukca o asla inmeyecek Ay Yızdızlı bayrakta renktir alımız bizim Tek tek düşse yapraklar kopmaz dalımız bizim
Osman Onuktav KAFKASİ
Hırsız kim kakasi? Millete,canbaza bak canbaza takdiği uyğulayarak ceplerini boşaltan yankesici hırsızın önde gidenisin sen. Hemde bunu bir ekip çalısması olarak yapıyorsunuz. Allahtan korkunuz yoktur biliyorum,bari kuldan utanın.
Kutluyorum Aliciğim çok güzel olmuş Eskileri hatırlattın yaklaşık bir aydır yoktum buralar karışmış öyle idi böyle idi üzüldüm doğrusu insan oğlu çiğ süt emmiş kim ne derse desin kardeşim biz seni duruşunu biliyoruz. bu ne ilk ne de son olur zaman zaman oluyor işte. Ali bey kardeşim bundan sonraki astığın şiiri rica ediyorum sende kaldır anlıyorumseni itamlar karşısında Ama yinede boşver böyüklük sende kalsın. kim ne yazarsa yazsın nasıl düşünürse düşünsün boşver kardeşim selamlar
(Bu Şiir Ülkücü olanlara değil, Ülkücü geçinenlere yazılmıştır)
Laf açılınca mangalda hiç kül bırakmazlar. Bırak onu bunu düşmanı hiç aratmazlar. Ülkücüye Zeytin dalı bile uzatmazlar. Ülkücü geçinenler, Turancı geçinenler.
Teşkilat prensiplerini yerle bir eden. Cemiyetmi kemiyetmi bir meçhule giden. Teşkilatı Ülküsüz bir yapıya çeviren. Ülkücü geçinenler, Turancı geçinenler.
Vatan elden gitse utanmadan öyle durur. Yüksek sesle konuşmaktan hep dört köşe olur. Davaya zararlı olanı durmadan korur. Ülkücü geçinenler, Turancı geçinenler.
Nasihatten anlamayan hiç onulmaz imiş. Sular iyice bulanmadan durulmaz imiş. Su içen yılan (düşman) bile vurulmaz imiş. Ülkücü geçinenler, Turancı geçinenler.
Yaralıdır gardaşım benim gönlüm yaralı. Bıktım Riyakarlar içinde durdum duralı. Özlüyorum Ülkü denen o nazlı maralı. Ülkücü geçinenler, Turancı geçinenler.
Derebeyim kurbandır hakiki Türkçülere. Türk İslam aşkıyla hep yanıpta tütenlere. Bu Canım feda olsun gerçek Ülkücülere. Ülkücü geçinenler, Turancı geçinenler.
Degerli arkadaşlar.işi bu duruma getiren utansın.Abdurrahim karakoç benim hemserim, yakın köylüm, ve üstüne üstlük amcamın can dostu ve kan kardeşidir. Ve böyle bir ailevi ortamda ve ben üstadın şiirlerini okudum eserlerinden feyz aldım mutlu oldum, bütün Türk Dünyasının yakından tanıdığı böyle bir dev şahsiyetin şiirlerini çalacak adam kafayı yemiş olması lazım. Hayatta sevmediğim vasıfların başında hırsızlık ve fiili işleyen gelir.bir insan duygu ve düşüncelerinin birbirine benzeştiğinden dolayı hırsızlık la itham edilecekse yaftalanacaksa! Dünyada hırsız olmayan bir kişi dahi bulamassınız.Türk ve islam yazacağım adlı bu şiirimin öyküsü! son yapılan genel seçimlerden sonra, pkklıların akplilerin ve diğer siyasi görüşten olan iş arkadaşlarının ülkücü hareketin almış olduğu oy ornıyla alay etmeleri sonucu onlara bir cevap niteliğinde bir çırpıda kaleme alıp yazdım yazarkende asla üstadın o malum şiiri aklımın ucundan dahi geçmemiştir. eger ülkücü hareketin başında benim düşüncemde bir genel başkanımız olsaydı, o zaman zerreden kürreye Türk ve islam yazardık demeye getirmek istemiştim. Bu işin bu seviyeye gelmesini sağlayan malum "arkadaş" ilk önce gelip yorum yazdı.ardından özelden mesaj gönderdi.cevap yazmaya fırsat vermeden, geri yaptıgı yorumu sildi.bende boş yorumun sayfamda işi yoktur diye komple sildim. Birde duydumki facebook da beni hırsız ilan etmiş. Bu kişiden, iki sene önce bir davet niteliğinde mesaj aldım. kendisi gibi olan arkaşlarıyla birlikte bir dergi çıkarıyorlarmış, bu dergiye obone olmamı şiir ve yazılarımı da bu dergiye göndermemi istedi. Bende derği okuyacak zamanımın olmadığını, ileriki zamanlarda zaman bulursam kendidine haber vereceğimi söyledim.bu duruma bu şahıs çok fena bozuldu.megersem bu sitede şiir yazan diğer arkadaşlarada aynı davetiyeyi göndermiş. Davetiyeyi, benim gibi çeşitli sebeplerden dolayı kabul etmeyen bu arkadaşlarada aynı iftira ve ithamla temiz ve pak isimlerini hırsızlık yaftasıyla yaftalamış, ve bu arkadaşlarında haklı olarak kendilerini savunmaya geçmeleriyle, iyice provaka ederek ceza almalarını sağlamış, ve bu arkadaşlar bir yıllık cezalarının bitiminin üzerinden bu gün yine aramızda şiir ve yazılarına devam ediyorlar. O günlerde bu"arkadaşa"benimde çok yardımım dokunda.hatta bir keresinde bir "makale"yazmıştıda, onun o "makalesini" serbest vezinde bir şiire dönüstürüp kendisine mesajla yollamıştım. Ve bu şiiriyle o zaman serbest vezinde ilk uğur böceği ödülünü almış ve sevinçle bana nasıl dualar Teşekkürler ediyordu. Ve bu malum şahsiyet benden şiiri nasîl yazılacağını ögrenen bu kişi bana bu gün hırsızlık damgasını vurmaya çalışıyor. Aynı durumu harfiyen yaşayan diğer arkadaşların mesajları arşivimde gizidir. Benden isimlerinin açıklanmaması için ricada bulundular.bende onlara söz verdim. Abdurrahim karakoçu korumak herkesten önce benim boynumun borcudur.o büyük insana yapılmış olan her türlü haksızlık kendime yapılmış adderim. Onun yazmış oldugu şiirine bir Nazire olarak dahi kabul edilse, ben bundan yinede hicap duyarım. Değerli arkaşlar, hattim olmayarak affınıza sığınarak Allah şahit sizi burdan uyarıyorum. Benim ve diğer arkadaşlarımın düştüğü duruma düşmek istemiyorsanız, sayfasına uğramayın, tehdit ve şantajlarına itibar etmeyiniz. Çünkü arfivimde bulunan arkadaşlarımdan o günlerde uyarı almama rağmen, bana dokanmayan yılan bin yıl yaşasın mantıgıyla aldırış etmemiştim.bu gün durum artada. Allah rızası için sizi uyarıyorum, bu insana çok dikkat edin. Eğer bunu muhatap alırsanız İlk ihaneti ya bu, ya kendisi gibi olan arkaşlarından göreceksiniz.
Ali kardeşim tespitinde haklısın. Dergi konusunda bana da teklifte bulundular. Derginin bazı sayılarını da gönderdiler. Ben üye olacaktım ama unuttum gitti. O şahıs aynen sana takındığı tavrı bana da takındı. Gerekçe olarak da ülkücü gibi yaşamadığım gibi komik bir gerekçe sundu. Onun iki derdi var. Birincisi dergi, ikincisi de sayfasına gidilmesini ve şiirlerinin meht edilmesini istiyor. Bunu yapmayanlara da düşman kesiliyor. Aldırma :) Hani şiirleri de şiir olsa... Seni hırsızlıkla itham eden kişinin bir şiirini yazacağım. Ayrıca benim bir şiirimi... Demek ki insan esinlenebiliyormuş. Sana yapılan bu saldırı tamamen kişisel. Edeple ve edebiyatla da alakası yoktur. Sırf dergisine katılmaman ve sayfasına gidip ağdalı yorumlar yazmamanla ilgili... Takma kafana :)
Bu benim şiirim. http://www.edebiyatdefteri.com/siir/693025/hafife-alma.html
HAFİFE ALMA ! Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın Yalnız simli kuşak sarılır sanma Pusat da kuşanır belimiz bizim Eyüb sabrını da biliriz amma Kılıcı da kavrar elimiz bizim
Üstüne yürüse gürzünü alan Ne yeise kapıl ne de tasalan Milyona gerek yok, yeter kırk aslan Çin Seddi’ni yıkar selimiz bizim
Mazisi eşittir arzın yaşına Razıyım sofrada yavan aşına Kurban olurum ben kara kışına Altaylardan eser yelimiz bizim
Gelmişte geçmişte hem de bu gün de Hürriyet yazıyor mavi göğünde Türkçe vurur davul toyda düğünde Bizi biz yapandır dilimiz bizim
Başka Türkiye yok, başka bir vatan... Hem dört denizin var hem iki kıtan Her biri başka bir cana can katan Köyümüz ilçemiz ilimiz bizim
Dünyada bulunmaz başka bir eşi Hem ayı başkadır hem de güneşi Bir şeye benzemez Türk’ün ateşi Güneşten sıcaktır külümüz bizim
Eğilmez başımız alem eğilse Kabul değil ölüm asil değilse Gazilik karanfil, şehadet gülse Dört mevsim hazırdır gülümüz bizim
Yıldızı ayını sevdik seveli Olmuşuz uğrunda divane deli Toplayıp gelseler yedi düveli Dirisine yeter ölümüz bizim
Kurmuşuz şu vatanı köy, köy, kasaba ilçe Kahraman adı taşır onca ilimiz bizim Doğudan Batısına ana dilde öz lehçe Türküler Türk/ü söyler, Türkçe dilimiz bizim
Erzurum’un dadaşı, çizer sınır taşını İzmir’in efesi var eğmez asla başını Elazığ’ın gakkoşu kaldırırsa kaşını Ankara seymenine, deriz delimiz bizim
Çağ kapatıp çağ açan, Fatih sultan Mehmet han ‘’Allah zalimi sevmez” diyen Yavuz da iman Denizler de Barbaros, Kara da koca Sinan Yıkılmaz eserleri yapmış elimiz bizim
Sakarya, Çanakkale, yaşanır Dumlupınar Kışın Sarıkamış’ta dondu doksan bin çınar Sene-i devriye de yürekler birden yanar Tarihi hatırlatır esen yelimiz bizim
Secere ayrılamaz bir millettir soyumuz Tarihe kök salmışız şanla dolu boyumuz Mehteranla çoşarken başlar düğün toyumuz Halayında barın da çalan telimiz bizim
Acun da namı olan ordulardan biriyiz Türk’ü, Laz’ı Çerkez’i, biz vatanın eriyiz Bu aşk için ölürken öldü denmez diriyiz Düşmanın karşısında diktir belimiz bizim
Dört mevsim Anadolu, bölge bölge bir başka Dağı, bağı, ovası benzer sırçalı köşke Gözeler den çağlayan pınarlar gelir aşka Marmara,Uluabat, Manyas gölümüz bizim
Sermiş irşad postunu Hacı Ahmet Yesevi Hacı Bektaş dergahı Erenlere cem evi Yunus’u Mevlana’sı maddi değil manevi Hak yolunda yürüyen çoktur velimiz bizim
Bir dinin yolcusuyuz, budur işte farkımız Peygamber övgüsüne nail olmuş ırkımız Üçler, yediler derken uçar birden kırkımız Rehberdir yüce kuran tevhit yolumuz bizim
Siper oldu göğüsler vermez geçit düşmana Yedi düel saldırdı sokturmadı vatana Dua eksik olmasın şehit olup yatana Gazi Mustafa Kemal Ata ulumuz bizim
Doğmuş gökte tek yıldız bir daha sönmeyecek Uğruna can verenler geriye dönmeyecek Bu alem var oldukca o asla inmeyecek Ay Yızdızlı bayrakta renktir alımız bizim Tek tek düşse yapraklar kopmaz dalımız bizim
Ali kardeşim tespitinde haklısın. Dergi konusunda bana da teklifte bulundular. Derginin bazı sayılarını da gönderdiler. Ben üye olacaktım ama unuttum gitti. O şahıs aynen sana takındığı tavrı bana da takındı. Gerekçe olarak da ülkücü gibi yaşamadığım gibi komik bir gerekçe sundu. Onun iki derdi var. Birincisi dergi, ikincisi de sayfasına gidilmesini ve şiirlerinin meht edilmesini istiyor. Bunu yapmayanlara da düşman kesiliyor. Aldırma :) Hani şiirleri de şiir olsa... Seni hırsızlıkla itham eden kişinin bir şiirini yazacağım. Ayrıca benim bir şiirimi... Demek ki insan esinlenebiliyormuş. Sana yapılan bu saldırı tamamen kişisel. Edeple ve edebiyatla da alakası yoktur. Sırf dergisine katılmaman ve sayfasına gidip ağdalı yorumlar yazmamanla ilgili... Takma kafana :)
Bu benim şiirim. http://www.edebiyatdefteri.com/siir/693025/hafife-alma.html
HAFİFE ALMA ! Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın Yalnız simli kuşak sarılır sanma Pusat da kuşanır belimiz bizim Eyüb sabrını da biliriz amma Kılıcı da kavrar elimiz bizim
Üstüne yürüse gürzünü alan Ne yeise kapıl ne de tasalan Milyona gerek yok, yeter kırk aslan Çin Seddi’ni yıkar selimiz bizim
Mazisi eşittir arzın yaşına Razıyım sofrada yavan aşına Kurban olurum ben kara kışına Altaylardan eser yelimiz bizim
Gelmişte geçmişte hem de bu gün de Hürriyet yazıyor mavi göğünde Türkçe vurur davul toyda düğünde Bizi biz yapandır dilimiz bizim
Başka Türkiye yok, başka bir vatan... Hem dört denizin var hem iki kıtan Her biri başka bir cana can katan Köyümüz ilçemiz ilimiz bizim
Dünyada bulunmaz başka bir eşi Hem ayı başkadır hem de güneşi Bir şeye benzemez Türk’ün ateşi Güneşten sıcaktır külümüz bizim
Eğilmez başımız alem eğilse Kabul değil ölüm asil değilse Gazilik karanfil, şehadet gülse Dört mevsim hazırdır gülümüz bizim
Yıldızı ayını sevdik seveli Olmuşuz uğrunda divane deli Toplayıp gelseler yedi düveli Dirisine yeter ölümüz bizim
Kurmuşuz şu vatanı köy, köy, kasaba ilçe Kahraman adı taşır onca ilimiz bizim Doğudan Batısına ana dilde öz lehçe Türküler Türk/ü söyler, Türkçe dilimiz bizim
Erzurum’un dadaşı, çizer sınır taşını İzmir’in efesi var eğmez asla başını Elazığ’ın gakkoşu kaldırırsa kaşını Ankara seymenine, deriz delimiz bizim
Çağ kapatıp çağ açan, Fatih sultan Mehmet han ‘’Allah zalimi sevmez” diyen Yavuz da iman Denizler de Barbaros, Kara da koca Sinan Yıkılmaz eserleri yapmış elimiz bizim
Sakarya, Çanakkale, yaşanır Dumlupınar Kışın Sarıkamış’ta dondu doksan bin çınar Sene-i devriye de yürekler birden yanar Tarihi hatırlatır esen yelimiz bizim
Secere ayrılamaz bir millettir soyumuz Tarihe kök salmışız şanla dolu boyumuz Mehteranla çoşarken başlar düğün toyumuz Halayında barın da çalan telimiz bizim
Acun da namı olan ordulardan biriyiz Türk’ü, Laz’ı Çerkez’i, biz vatanın eriyiz Bu aşk için ölürken öldü denmez diriyiz Düşmanın karşısında diktir belimiz bizim
Dört mevsim Anadolu, bölge bölge bir başka Dağı, bağı, ovası benzer sırçalı köşke Gözeler den çağlayan pınarlar gelir aşka Marmara,Uluabat, Manyas gölümüz bizim
Sermiş irşad postunu Hacı Ahmet Yesevi Hacı Bektaş dergahı Erenlere cem evi Yunus’u Mevlana’sı maddi değil manevi Hak yolunda yürüyen çoktur velimiz bizim
Bir dinin yolcusuyuz, budur işte farkımız Peygamber övgüsüne nail olmuş ırkımız Üçler, yediler derken uçar birden kırkımız Rehberdir yüce kuran tevhit yolumuz bizim
Siper oldu göğüsler vermez geçit düşmana Yedi düel saldırdı sokturmadı vatana Dua eksik olmasın şehit olup yatana Gazi Mustafa Kemal Ata ulumuz bizim
Doğmuş gökte tek yıldız bir daha sönmeyecek Uğruna can verenler geriye dönmeyecek Bu alem var oldukca o asla inmeyecek Ay Yızdızlı bayrakta renktir alımız bizim Tek tek düşse yapraklar kopmaz dalımız bizim
kaleminize sağlık üstadım. çok güzel anlamlı etkili bir eser gönül coşmuş yine Kutlu bir dava binlerce yıldır yazılmakta ve yazılmaya devam edecektir. engin yüreğinizi tebrik ederim
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.