0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
829
Okunma

İnsanın acı çekmesi zorunlu
bunu anladım yaşadıklarımdan,
bunu çıkardım
fazlasıyla kaybettiğim zamanın
anlaşılmaz ve tekdüze akışından.
Bir bankta otururken anlıyor bazen adam
elinde bir simitle,
mavinin her tonunu barındıran denize karşı
yanında da olmazsa olmazı ; sigarası
içine attığı dertleriyle boğuşan.
neden bu kadar ağır geliyordu ki yaşanılanlar
ve neden olanlara susuyordu bütün insanlar?
susmalıydı adam, farkındaydı
dışa vurumu yasaktı ya duyguların!
hani marifetti ya susmak şimdilerde,belki de ondan.
Ve bir akşamüstü daha geliyor şimdi
sahil kalabalıklaştı, martılar da.
Kıyıya doğru vuruyor içimize düğümlenen acılar.
Ve insanlar!
her türlü duyguyu barındırarak içlerinde,
hiç kimsenin uğramadığı,tenha,
öylesine bir yerde.
Yine de acılar her zaman daha ağır geliyordu
hayatın anlam veremediğimiz terazisinde.
Adam güneşe bakıyordu
elinde en yakın arkadaşı; sigarası
derin derin çekiyordu içine,
her şeyin geçtiğini sanaraktan.
Gün batımı güzel olurdu bu saatlerde
kalplerimizi ısıtır ya güneş, belki ondan.
Ve akşam!
hani hiç gelmesini istemez ya insan
Çünkü bilir, acılar çalacaktır kapıları bir bir
özlemler artacaktır
ve ağlanacaktır belki, içten içe ansızın.
Ve bilir, terazide acılar ağır basacaktır.
Adam şöyle bir baktı son kez kalabalıklara
ve gitti.
Elinde bir paket sigarası
ve ardında bıraktığı bütün duygularıyla...