0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
852
Okunma
Yâr elinden çekticeğim cefalar
Mecnun’un düştüğü çölleri aştı
Diken dolu yürüdüğüm şu yollar
Dağları taşları yolları aştı
Derde düştüm ezelinde niceden
Hiç haberim yoktur günden geceden
Çok feryat eyledim dilden heceden
Perdeyi mızrabı telleri aştı
Zincir-i sevdayı boynuma takıp
Gönlünü eyledi yüzüme bakıp
Kül etti sinemi narına yakıp
Savruldu dumanım külleri aştı
Müptela-i sevda cana karıştı
Yokoldu gerçeğim zana karıştı
Aktı didem yaşı kana karıştı
Çağlayı çağlayı selleri aştı
Bilmem ki nedendir kastetti cana
Çevirdi mülkümü virane hana
Reva mı eyledi bu hali bana
Hasretinden günüm yılları aştı
Yine de ah etmem alsa canımı
Kastedip canıma dökse kanımı
Gam kasavet sardı dört bir yanımı
Karardı güllerim alları aştı
Yâr yâr diye diyar diyar dolaştım
Yol üstünde gamdan gama bulaştım
Vara vara bir firkate ulaştım
Yakasız gömleğim kolları aştı
Derde koydu şu garipçe başımı
Zehir etti ekmeğimi aşımı
Kan eyledi gözlerimde yaşımı
Damlayı damlayı gölleri aştı
Ne yaptıysam yüz dönmedi yüzüme
Paslı hançerini vurdu özüme
Gülmek günah uyku haram gözüme
Ömürde zehirler balları aştı
Azalmaz artıyor feryadım ahım
Karanlık yollara çevrildi rahım
Gayrı çekti göçün garip Emrah’ım
Ağlayı ağlayı belleri aştı
Haziran 2014