2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1180
Okunma

hasat zamanı çoktan geçmişti
ince bacaklı bir çekirge
sıkıldı durup durduğu yerde
ardında dolanan bir çift gözden habersiz
gezdi dolandı yerli yersiz
derin derin çekti
aşk kokulu havayı içine
türkülerle coştu
coştukça zıpladı koştu
küçücük yüreğiyle
kocaman sevdalara yelken açtı
"Ey özgürlük!" diye haykırdı
birden bir sızı
bedeninde arsızca yayıldı
yakalanmıştı
zincirlenmiş ayak bileklerine
şaşkın şaşkın baktı
hatırlamıştı
o zinciri kendi
yıllar önce severek taktırmıştı
çırpındıkça ileri geri
kendi canını acıtıp durdu
içi burkuldu
minik yüreğinde kocaman sevda
kirpiklerine asılı yaşlarla
öylece kalakaldı
aslında özgürlük ona hiç uğramamıştı
Sezer Ergör Cülcüloğlu
5.0
100% (2)