7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
709
Okunma

Bu yağmurlu Eylül akşamında..
Belkide...
Sonkez sensiz dolaşacağım
O küf kokulu sokaların,ıslak kaldırımlarında..
Alıp başımı gitmeden,
Çoook.. çok uzaklara.
Ve.. seni soracağım,
Yağmurunda sığındığımız, saçak altlarına
Güvercinlerine,kuşlarına,martılarına..
Seni soracağım...
O puslu gecelerde..
Kahrımızı çeken,sokak lambalarına..
Yine yüzümü yer edip,seni soracağım.
Köşe başında..
Bizi her gördüğünde,
Şarkımızı söyleyen,o kemancı çocuğa..
Acaba....diyeceğim;
O, ben yokken bir başkasıyla,
Hiç uğradımı buralara...!
Ve gözlerinin içine bakıpta,
Bu sefer....
Bolca bahşiş bırakacağım,şapkasına.
Yeterki,içimdeki korkuları anlasın,
Yeterki doğruları söylemesin bana..!
Ama, o kemancı çocuk varya...
Onca bahşişe rağmen,
Bana,hiç bahsetmedi senden,
Konuşmadı....
Benden hep gözlerini kaçırdı.
Ve kemanında çaldığı, o yeni şarkı..!
İlk defa o kemanın nağmeleri,
Böylesine dertliydi...
"Ne olur anlasana"...der gibi.
Belkide birşeyler vardı dilinde,
Bana anlatmak istediği....!
İşte,o günden sonra,
Ne o şarkı..
Ne o kemancı,
Nede o köşe başını bekleyen,
Sokak lambası.
Birkez bile, seni bana sormadı...!
Oysa,hepsinin bakışları..
Sanki;
"Unut o hayırsızı"der gibiydi..! !
Mahmut M. Özdemir
5.0
100% (8)