0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
696
Okunma
Yaşlılık sensizlik gibi , çok zor bir başına kalmak , fazla sürmez gelirim yakında yanına , sen cennetinde bana yer ayır yeter..
Kal gelir ağzımdan çıkan cümlelere sağır olur kulaklar
Nem tutmuş odalarda solar güllerim
Vakit zamansız zamansa duracak kadar asil değil
Nasır tutmuş ellerim ayna hayatın gerçeği değil
Yüz tutucak aşkların bile
Birbirlerine söyleyecek yalanları vardır
Tıpkı hayat gibi gözlerimi yumduğumda eskisi gibi
Yanımdasın işte sensiz yaşlanmam demiştim ya hani
Yıllar ne çabukda geçti
Suyu ısıtıp çorba niyetine içiyorum sıcacık
Üşüyorum battaniyem kısacık
Eceli bekliyorum yorgun
Ne kadar kaldı ki bilinmez bu depreme bu vurgun
Yalnızlık ebedi olsa gerek alıştımmı bilinmez
Su içmek bile hayli ne kadar zorlaştı
Bardağamı döküyorum yeremi silinmez
Kızmıyorum aslında ne sana nede çocuklara
Tanrı seni daha yakın gördü belli ki kendine
Çocuklar zaten ayrı şehirlerde
Yükmü olurmuyum bilinmez
Hatırlamasalarda beni kimse söylemez
Gün işte bir bir geçiyor
Odun sobamdaki alevler aydınlatıyor odamı
Söylesene yanımdamı azrail
Ben hasta yorgun
Dostum sen beni ne zaman sordun
Hem benim dostum yok ki yaşlılık işte
Eski radyolar gibi bizim sevdiğimiz şarkılar çalıyor bak
Hatırlamıyorum aslında hem yaş doksan
Sanki birşeyler noksan yada........! yada ne ?
Yerinde yokmu cesaretim omu noksan
Bir yer görüyorum rüyalarımda
Senmisin o çiçeklerin arasından gülücükler yollayan
Senmisin ebedi uykudan beni uyandıran
Hadi vakit geldi diyen
Melekleri senmi gönderdin gökyüzünden süzülüp inen
Tanrının en güzel katından yer beğen
Öldüm ya sonunda bak yine beraberiz bu oyunda
İki aktörüz aslında başlangıçta doğan sonunda ölen.
Servet KONAÇOĞLU