3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1496
Okunma
’aldırma nasılsa
su yokuş çıkamaz
yazdığına say
atamadığın kurşunları
Şiir de şair de şiirin çatarasında çırılçıplak.
Hatta sevip beğenenleri de kurdelesi de.
Her çağ kendini anlatır
Sanatıyla, yeyip attığı kuzu, keklik kemikleriyle
insan
istemeden de tarih yazar.
Gelecek okusun diye.
Artık çağ yazı çağı ya
Yazdıklarımızla bonuslar alacağız
okutabilirsek torunlarımıza
’ uçmakta hani, uçmak olsa’ ya.
Gerçekten kaçmak ta kaçmak olsa.
Çatalhöyük - Çumra’da,
kırk bin yılın kemiklerini görmüştüm.
Ben ortaokulda okurken beş bin yıla şahitlik eden
Çatalhöyük,
liseye geçtiğimde tarihi on bin yıla eşitlemişti.
Sonra öğrencilerimle gidip gördüğümde,
on metre derinlikteki toprak yığını
kırk bin yıl önceki atamın dışkısını
çağının menüsüyle veriyordu.
Tüm sırlarını ortaya seriyordu.
Anlaşılan âdemce yaşamışlardı.
Ot ve et tüketiyorlardı.
O yüzden genleri bize kadar sapasağlam gelmişti.
Ya bizzzzzzz.
Her şeyi çarpıttık.
Son firavunlarız.
Hele şu şiire yaptıklarımız,
taşların bile ilencini celbediyor.
Toprağı, suyu, havayı zehirledik.
Yeri göğü deldik, nehirleri gölleri kirlettik.
Bizden sonrakilere merhametimiz yok.
Nasıl olsun ki.
Merhamet artık ortalıkta görünmeyen
aklıbaşındalığın, selim aklın ürünüdür.
Kendimize hayrımız yok ki çocuklarımıza olsun.
Bu şiir
’aldırma nasılsa
su yokuş çıkamaz
yazdığına say
atamadığın kurşunları’
derken hepimizi ele veriyor.
Kader mi tesadüf mü bilinmez.
Her yaptığımız tabiatta bir iz bırakır.
O nedenle
mükemmel cinayet yoktur diyor dedektifler
İlle de bir iz bırakırmış canlı cansız tüm katiller.
Ve Şairler de tabi.
O nedenle
şiiri yazanı da
yazdığı şiiri de
tarihe bir iz,
sevecen gönüllere bir giz bıraktıkları için kutlamak gerekir.
Alanya 2008
Hacı ali bayram
5.0
100% (4)