’Gün akşam olur elinde kitaplar
ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin
bir kez bile unutmadın ’merhaba’ demeyi
ve en yanık türküleri nasıl da söylerdin
bir dostun vurulduğu gün
Halâ koynumda resmin’


Ahmet Telli




Yürekten yüreğe yoldur bir sıcak merhaba
hüznüm vardı benim yıllar öncesinden
önce gözlerime sonra yüreğime yapışıp da kalan
gökyüzü ne kadar güzeldi o zamanlar...

Hani güzel bir şarkıda geçer ya
’Aç yüreğini bir merhabaya
Kardeşin duymaz eloğlu duyar’ diye
yüreğimizi ardına kadar açtığımız sevgililer
yüreğimizi zangır zangır titretip de öyle gittiler...

Çoğu zaman gözlerimdedir hüznüm benim
içim içime sığmadığı zamanlarda bıraktım
gözpınarlarımdan üç beş damlayı
merhaba gözyaşlarım
şu kadar yılda beni hiç yalnız bırakmadınız
size ne kadar minnettarım...

Yanağımı yalayıp da geçen yağmur damlası
bulutlarla cenk etmeniz olmasa merhabamı duymayacaktınız...

Hey karıncalar
siz de eksik kalmayın merhabalarımdan
size tepeden bakmak mı
Allah etmesin utanırım sonra Rabbimden ve insanlardan...

Hani sen gitmiştin dün gece bulutla dans etmeye Ay kardeş
Yoksa yoksa!!!
dur söyleme anladım sen de benden bir merhaba bekledin sabah sabah...

Ellerime gözlerime yüreğime sevgi dolu bütün yüreklere merhaba
kırçıl kırçıl sakallara
her ne kadar her gün bir iki eksilse de
saçlarıma da merhaba...

Kalbimi kıranlar, istemeden kalbini kırdıklarım
Allah’ın selamı Allah’ın merhabası
gönlünüzde kalmasın tasası
bazen kırılsa da bu adam
beş dakka da geçer merak etmeyin
insanlara kızgınlığı ve hırsı...