1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1094
Okunma
Kıyılarda bir ürperti beliriyor,
Sonsuzluk taşıyor gölgesiz yıkıntılara,
Işıksız, zincirleme cümleler akıyor sonsuzluğa,
Bu bir savaştı sessiz bakışmalara.
Göğüs germek, direnmek varlığını kabul etmekti bazı şeylerin,
Çelik bir duvar örmüştü ürkek bedenler,
Bir avuç yalnızlığın çıngıraklı soluklarına.
Ucu açık iki sonsuzluk vardı vitrinde,
İki katı umut, iki sıcak yara
Sonra birbirini büyüten iki acı sevda.
Kanıksamışlardı acıyı belli,
Gizlenmiyorlardı hiç sisli gürültülerin arasına.
Yücelttiler acıyı, yükselttiler semanın odalarına,
Usulca kanayan deniz kabuk bağlıyordu utancından,
Korkuyla bakıyordu göğün, üstündeki yansımalarına.
Güneş gibi yükseliyordu ufukta sırlarımız,
Tek gerçek kalmamıştı saklandığımız.
Kabul edelim artık, aşk
Sonsuzluğa yenik bir zaman dilimi.
Bende ay ışığına hapsolmuş bir çift göz
Sende denize düşen bir kar tanesi.