2
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1819
Okunma

Ruhum gökyüzü gibi yer yer sağnak yağışlı
Bir de arada çakan peş peşe yıldırımlar
Geçmişim fırtınalı bora- tayfun nakışlı
Tek dostum yalnızlığım ve bomboş kaldırımlar
Her eylül akşamında ben ki yaralanırım
Sanki yeşil ağacın gazel nöbeti gibi
Ruhumun bu halini asırlardır tanırım
Yolcunun uzandığı vuslat şerbeti gibi
Evet evet ben buyum çilenin sevgilisi
Hakikat divanesi karanlığın sırdaşı
Birazcık mum ışığı birazcık kandil is’i
Karanlık gecelerin hece pişiren aşı
Bu eylül akşamları inlerken yavaş yavaş
Teselli etmek için beyhudedir ne desem
Bir o, beni anlayan en vefakâr arkadaş
Bir de ütüsü bozuk solmuş yeşil elbisem
__________________Makberî