22
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
1155
Okunma
Karınca dahi olsa kıyamam, canlar sizi nasıl toprağa koyacağım.
Bir pazar sabahıydı.
Gönlümü gezdirdim
An/kara sokaklarında!
Hafiften rüzgara
Ağaçlar eşlik ediyordu.
Kurumuş yapraklar düştü önüme hazan mevsiminde
Beşik misali, rüzgarın etkisiyle
Sağa sola sallanıyordu.
Birden çığlık dolu ses,
Ürperdi içim titrek bakışlarda
Sezgilerde gürültü! anlamını bilemediğim
Allah’ım bu yağmur ıslak kelimelerle dolu.
Adeta gökyüzü ağlıyordu.
El ele vermiş ağaçlar sevgi ile
Birbirlerine ahenk dolu şeyler fısıldıyor.
Ritmi daha hızlı olan
Danslar ediyordu.
Yürüdüm, Yürüdüm.
Her yer hüzünlü, her yer ağlamaklıydı.
O pazar sabahında
Caddeler bomboş, sokaklar daha boştu.
Damlardan sarkan sarmaşıklara aksetti hazan mevsiminin hüznü
Ağaçlar, evler, Her yer, Her yer,
Yağan yağmurun altında bir gökyüzü değil,
Her yer ağlıyordu.
Bankların davetine kandı.
Sürüklendi ayaklarım parka doğru,
Islaktı banklar gözyaşından
Oturdum, coşkun hüzün selinin izleminde.
Sindirerek.
O gün kuş seslerinden yoksundu
Hazan mevsiminin sarı yaprakları
Gelmemiş çocuklar, oyuncaklar öksüz.
Suskun du ezelim
Suskundu ebedim.
Yokluğun her yerde yoğun.
Dağlarda, taşlarda, ovalarda, kurtta, kuşta.
Hepsinden önemlisi,
İçimde büyüyordu.
Var mıydı bir sihirli değnek
Seni bana getirecek.
Yanağının sıcaklığını hissedecek,
Saçımı okşayacak, bana masallar anlatacak,
Üşüyünce ellerimi ısıtacak
Var mıydı bir sihirli değnek
İsyanımı dindirecek.
Cebimde senden kalan
İki satırlık bir vasiyet
Kuzular ve sen Allah’a emanet.
Kısmet inşallah gelir selamet
Şehadet şerbetini içersem şayet
Öldüğüm gün doğduğum gündür.
Çiçeğim sen dua et.
5.0
100% (28)