1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1309
Okunma

Üç katlı taş bina
-kasabanın doğu kıyısında-
Avuç içi yollu bahçe
İki dut ağacı, bir kiraz
-meyve de vermeye başlamış geçen yaz-
Toprağa tutunmaya çalışan iki salkım söğüt
-birbirine tutunursa yeşerirler ancak-
Kelimeleri ince eleyip sık dokuyarak konuşmanız gereken hassas bir çocuk
Ve onun kömür karası köpeği
-adı kömür, 13 Mayıs 2014’ü hatırlatacakmış havladıkça-
En güzel çağını yaşayan lepiska saçlı bir gelin
-çocuğu yok henüz ama annesi etrafındakilerin-
Eski fotoğraflar saklı bir kutuda
-kutu ara sıra açılan hafızası taş binanın-
Geceyi gündüzü karıştırmış bir guguk kuşu
- kara bir haberi muştular gibi ötüyor gün ortası-
Karşıki evlerden iki komşu
-cam cama vermişler patriyot şivesiyle-
Ne zaman susacaklar belli değil
Lüks otomobiller geçiyor bahçe kapısının önünden
-kasabanın kaymağı burası-
Kuşlar hiç susmuyor, anlatacak ne çok şeyleri var
-evin sahibi gibi çok mu yaşamış, çok mu görmüşler-
Evin küçük oğlu gelmeden kaldırmalı masalardan bir kaçını
- küçük değil aslında, koca adam, büyümek istemeyen küçüklerden-
Bir kaç masa daha koyarsan bahçeye, belediyeden ruhsat alman gerekecek, deyip eğleniyor babasıyla
Geçen yaz saksıya gömdüğü şeftali çekirdeğini gözü gibi bakıp büyüten kadın
Kızıl gölgeler vurmuş saçlarına
-o yazıyor bu satırları-
Her geldiğinde köklendi mi diye bakıyor fideye
-ilk gelişinde armağan olarak getirdi onu bahçeye-
Korkuyor kendisi gibi hiç bir bahçeye kök salamamasından
Acele çıkınca evden unutmuş kitaplarını
İki kitap seçiyor adamın kitaplığından
-anıları gibi kitapları da eski adamın-
Eski kitapları seviyor kadın
Bir de eski adamları
-babasını anımsatıyorlarmış ona-
Yarım kalmış eski bir düş çırılçıplak dolaşıyor bahçede
Utanıyor adam
-tamamlansın istiyor ölmeden-
Kadın eksik kalmasından yana
-yeni düşler kuruyor adama-
Adam gülerek giriyor bahçe kapısından içeri
-sıkılmadın değil mi, diyor-
Gül mevsiminde doğmuş mübarek
-bir erkeğe bu kadar mı yakışır gülmek-
Neden bu kadar erken geldin, sana sürpriz yapacaktım, bitmedi yazdığım diyor kadın
-adam yazsın istiyor-
Kadın adamı yaşamak
-bırakıyor kağıdı kalemi-
Yaşamak yazmaktan daha doyurucu diyor
Çocuksun sen diyor adam
Yazarken de çocuksun
Yaşarken de
Çocuğumsun..
Tante Rosa
Diyor ki:
Fazıl Hüsnü Dağlarca: Şiir, hem bir saat gibi günümüzü göstermelidir hem bir pusula gibi gidilecek doğru yönü belirtmelidir.
5.0
100% (6)