0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
723
Okunma
Masam karışık,masam tozlu,üstelik kafam da bulanık
Toprak kokusu gibi geliğp gittiğin günden beri,etraf hep darmadağınık
Duyuyor musun Ney in sesini,nasıl da içre dağılır
Kızgın ateşlerde yanmış bedene,kalbe,ruha nasıl da üflenir
Yanamıyorsan,yanmalardan bi-haber isen ne diye yanan bulmazsın
En azından bir kahve ile gel yanıma ;40 değil, ömür sonu hatrın olsun
Kalem kelama küsmüş;lakin hâmuş bugün susmak nedir bilmez
Gaflet tecellisi ile sarılmış dört yanı,aşıklar sofrası ndan himmet eyler de gelmez
Göz görmez,nizam bilmez; ab-ı hayat isterken,ahû verirler de yine de kadeh aşk a gelir de içirmez
Ey Ney in sızısından muzdarip,bitap düşmüş . !
Sen misin ki, kadeh kadar aşk a gelemeyen,duymayan,anlamayan
Sen misin ki, kader matbahından payına düşeni alamayan
Ben miyim ki,bunca zahmet de aşık erenleri bulamayan
Hiç olmak bize,aşk sana o vakit . .
Hû dediğimiz her yola,aşk def ine vurduk da geldik . .
AŞK ile . . .
Hâmuş (İsa BAŞTÜRK)