3
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1336
Okunma

maharet
telefon tellerine asmakmış
aşkı
kana kana
bir dikişte içmekmiş
zil zurna esmer
aymazlar sofrasında
sırra kadem basmakmış
ve her şeyden vazgeçmekmiş
inatçı bir korkuyu kucaklar gibi
melül mahzun bakışın
bu küflü mor yalnızlık yangını
için için yakma
sakın a yüreğime akma
saman arası saklı yeşil elma
alma beni
cehennemine alma
pencereler bakar kör
kapılar demir
mavi bir emir
bakmam o gözlerine
eski bir aşk tarlasına ne gömdüysen
kayıp anfora eşele dur
savur beni
yaktığın külü savur
yumdum gözlerimi dünyaya
çok yağmurdan bu toprak kayması
bir çift mavi göz
benzemez hiç yıldız kaymasına
koy gitsin hadi
giymediğim ayakkabılarımı kapı önüne
söylemediğin sözleri oku şimdi dua diye
vuruldum üşüyorum
vuruldum düşüyorum
vuruldum yıldızlar ört üzerime...
5.0
100% (10)